Bu
bölümde temel antrenman bilgisi ile ilgili sık kullanılan kavramları ve
bazı temel bilgileri bulacaksınız. Konu ile ilgili daha detaylı
bilgileri kaynaklarımızdan alabilirsiniz. Sorularınız var ise bize
e-mailimizden ulaşabilirsiniz. Bilgimiz çerçevesinde yanıtlamaya
çalışırız.
1- Performans nedir ? Bir
fiziksel aktivite sırasında, o fiziksel aktivitenin gerektirdiği
fizyolojik, biyomekanik ve psikolojik verime “performans” adı verilir.
Bu verimin yarışma sırasında ortaya koyulabilme düzeyi de performansın
düzeyi hakkında bilgi verir.
2- Performansı oluşturan öğeler nelerdir?Performansı oluşturan öğeler Astrand ve Rodalha göre üç ana başlık altında toplanır. Bunlar sırasıyla şunlardır:
a-Enerji oluşumu (aerobik-anaerobik), b-Nöro-müsküler(sinir-kas) ileti, c-Psikolojik faktörler (motivasyon)
a-Enerji oluşumu (aerobik-anaerobik), b-Nöro-müsküler(sinir-kas) ileti, c-Psikolojik faktörler (motivasyon)
3-Performansı etkileyen faktörler nelerdir? Performansı çeşitli faktörler etkiler. Bu faktörler öncelikle iç ve dış faktörler olmak üzere ikiye ayrılırlar.
İç faktörler veya internal (kişisel) faktörler adını verdiğimiz faktörler şunlardır:
a. Antrenman düzeyi, b. Yaş, c. Cinsiyet. d. Fiziksel uygunluk (physical fitness), e. Irksal faktörler, f. Stres düzeyi, g. Motivasyon durumu, h. Beslenme, ı. Ergonomik destekleyiciler, j. Sağlık durumu, k. İlaç kullanımı
Dış faktörler veya eksternal faktörler ise şunlardır:
a. İrtifa, b. Nem c. Sıcaklık, d. Zemini durumu
Yukarıda sıralanan faktörler durumlarına göre performansı olumlu ya da olumsuz yönde etkilerler.
İç faktörler veya internal (kişisel) faktörler adını verdiğimiz faktörler şunlardır:
a. Antrenman düzeyi, b. Yaş, c. Cinsiyet. d. Fiziksel uygunluk (physical fitness), e. Irksal faktörler, f. Stres düzeyi, g. Motivasyon durumu, h. Beslenme, ı. Ergonomik destekleyiciler, j. Sağlık durumu, k. İlaç kullanımı
Dış faktörler veya eksternal faktörler ise şunlardır:
a. İrtifa, b. Nem c. Sıcaklık, d. Zemini durumu
Yukarıda sıralanan faktörler durumlarına göre performansı olumlu ya da olumsuz yönde etkilerler.
4- Antrenman nedir? Belirli bir
sistem içinde hedeflenen sportif performansı elde etmek için bir
program çerçevesinde, sportif performans öğelerini geliştirmeye yönelik
çalışmaların tümüdür. Fizyologlar antrenmanın tanımını şöyle
yapmaktadır:
Vücuda yapılan tüm yüklenmelerde fonksiyonel ve morfolojiye uygunluk, yüklenmeler sonucu organizmada bir değişikliğin meydana gelmesi ve sonuçta verim artışına neden olunma. Bir başka antrenman tanımını ise şöyle görmekteyiz:Alıştırmalar yardımı ile sporcuların fiziksel, teknik, taktik, zihinsel, psikolojik ve motorsal hazırlığıdır.
Vücuda yapılan tüm yüklenmelerde fonksiyonel ve morfolojiye uygunluk, yüklenmeler sonucu organizmada bir değişikliğin meydana gelmesi ve sonuçta verim artışına neden olunma. Bir başka antrenman tanımını ise şöyle görmekteyiz:Alıştırmalar yardımı ile sporcuların fiziksel, teknik, taktik, zihinsel, psikolojik ve motorsal hazırlığıdır.
5-Antrenmanın etkileri nelerdir? Doğru
ve sistemli yapılan bir antrenman ile tüm performans öğeleri
geliştirilebilinir. Antrenman enerji oluşum sistemi üzerinde olumlu
etkilerde bulunur. Bu şekilde kardiyo-vasküler (kalp-damar) sistemi
antrenman ile gelişerek sporcunun aerobik gücü (oksijenli-güç)
aratırılır. Yorgunluğa karşı direnç artar. Nöro-müsküler
(sinir-kas)ileti antrenmanla iyileştirilir. Kuvvet artırımı sağlanır.
Koordinasyon, esneklik gelişir.
Hareketlilik ve beceri gibi özellikler, iyileştirilir. Ayrıca sporcunun,
teknik, taktik, zihinsel ve psikolojik özellikleri de gelişir. Özet
olarak antrenman ile sporcuların enerji oluşum sistemleri, kuvvetleri ve
motorik özellikleri geliştirilebilinir.
6- Aerobik enerji oluşumu nedir? Organizmanın
oksijenli enerji oluşum sistemidir. Burada hücre düzeyinde kan
aracılığı ile gelen oksijen, enerji verici maddeleri yakar. İnsan
organizması genelde aerobik yaşam (oksijenli ortamda) süren bir
canlıdır. Burada solunan hava akciğerde alveolleri (hava keseleri)
doldurur. Alveollerin (hava keseleri) çevresi kapiller (kılcal)
damarlarla örümcek ağı gibi örülüdür. Burada kılcal damarların içindeki
kanda bulunan ve eritrositlere(alyuvarlar) kırmızı rengini veren bir
demiroksit bileşimi olan hemoglobin, alveollerin(hava keseleri)
içindeki havada bulunan oksijenle difüzyon yolu (az yoğun ortamdan, çok
yoğun ortama geçiş)ile birleşir ve oksihemoglobin yapar. Bu
madde kan içinde kalbe gelir ve kalp onu hücre düzeyine kadar pompalar.
Hücre düzeyine kadar pompalar. Hücre düzeyinde hemoglobin
karbondioksitle birleşip, oksijeni bırakır ve tekrar kalbe gelip,
kirlenmiş kanın temizlenmesini sağlar. İşte burada hücre düzeyine gelen
oksijen, enerji verici maddeleri öncelikle karbonhidrat(şekerler) yakar
ve aerobik yolla (oksijenli yol) enerji (atp)oluşur.
7- Aerobik güç nasıl geliştirilir?İnsan organizmasının,
aerobik gücünün (Bu uygulamada dayanıklılık olarak bilinir), yani
oksijenli enerji oluşum sistemlerinin güçlendirilmesi için geliştirilen
çeşitli antrenman yöntemleri vardır. Bu yöntemler genelde şu ana
başlıklar altında toplanır:
a-Maraton tipi antrenman :Burada kısmen yavaş uzun mesafe koşular (Spor türüne göre yüzme de olabilir) söz konusudur.
a-Maraton tipi antrenman :Burada kısmen yavaş uzun mesafe koşular (Spor türüne göre yüzme de olabilir) söz konusudur.
b-İnterval
antrenman:Aralı antrenman adı da verilen interval çalışma, sporcuların
aerobik güçlerini en süratli geliştiren antrenman metodudur. İnterval
çalışmanın dört temel unsuru vardır. Bunlar sırasıyla mesafe, ara, tempo
ve tekrar sayısıdır. Kısaca MATT ile ifade edilir. İnterval antrenman
iki çeşittir.
Bunlar extensiv (yaygın) internal ve intensiv (yoğun)interval.
c-Fartleks:Tempolu oynaş koşusu diye de adlandırılan bu antrenman şeklinde sporcular minimum 30-45 dakika arasında engebeli arazide, çeşitli çıkışlar, inişler yaparlar.
Bunlar extensiv (yaygın) internal ve intensiv (yoğun)interval.
c-Fartleks:Tempolu oynaş koşusu diye de adlandırılan bu antrenman şeklinde sporcular minimum 30-45 dakika arasında engebeli arazide, çeşitli çıkışlar, inişler yaparlar.
8- Anaerobik enerji oluşumu nedir? Organizmanın
oksijensiz enerji oluşum sistemidir. İki bölümü vardır: ATP-CPli sistem
(alaksit) ve laktik asitli sistem (laktasit). Tüm fiziksel aktiviteler
sırasında önce kas hücresi içinde bulunan hazır ATP (adenozintrifosfat) devreye girer. Daha sonra eğer ortamda yeterli oksijen
yoksa enerji verici maddeler oksijensiz olarak yakılırlar. Bu işlem
sonunda laktik asit (süt asidi) adı verilen bir yan ürün ortaya çıkar.
İşte bu sisteme de laktik asitli sistem de laktik asitli sistem denir.
9- Anaerobik güç nasıl geliştirilir? İnsan
organizmasının anaerobik gücü genel olarak, aerobik güçten daha zor
geliştirilen bir özelliktir. Burada temelde iki noktadan hareket edilir.
Bu noktalar;supramaksimal (maksimalüstü) yüklenmeler ve tekrar
metodudur. Özellikle supramaksimal (maksimalüstü) yüklenmeler ve tekrar
metodu ile organizmanın laktik aside (süt asidi) olan dayanıklılığı
artırılır. Bu yüklenmeler devamlı yüklenme yönteminden daha kısa süreli, fakat daha yoğundur.
10- Steady state (hazır durum) nedir? Steady
state (hazır durum);bir fiziksel aktivite sırasında o fiziksel aktivite
için gerekli olan enerjinin sağlandığı, alınan oksijen ile kullanılan
oksijenin dengelediği durumdur. Fiziksel aktivite sırasında aktiviteye
uyum için kalp vurum sayısında lineer (çizgisel) bir artış görülür. Bu artış eğer steady state (hazır durum) sağlanmış ise durulur, kalp vurum sayısı dengelenir ve değişiklikler minimale indirgenir. Burada alınan ve harcanan oksijenin dengelenmesi söz konusudur. Genelde fizyologlar
tarafından organizmanın steady state (hazır durum) haline gelmesi, kalp
vurum sayıları arasındaki farkın dakika 5in altına düşmesi olarak kabul
edilir.
11- Kalp vurum sayısı (nabız) nasıl sayılır? Kalp
vurum sayısı antrenman sırasında genelde iki noktadan alınır. Bu
noktalar el bileğinde arterioradialis ve boyundaki arteriocarotistir.
Kalp vurum sayısı normalde bir dakika süre zarfında sıfırdan
başlamak koşuluyla alınır. Ama antrenman pratiği içinde bir dakikalık
sürede kalp vurum sayısında düşme görüleceğinden, genelde 10 veya 15
saniyelik sürelerle kalp vurum sayısı alınır. 10 saniye alındığında
bulunan sayı 6, 15 saniye alındığında bulunan sayı 4 ile çarpılır.
Burada unutulmaması gereken nokta 10 saniye alındığında + 6, 15 saniye alındığında +4 hata payı olacağıdır.
12- Hangi spor dalında, hangi enerji oluşumu etkindir? Spor
dallarında enerji oluşum sistemlerinin hangisinin etkin olduğu çeşitli
araştırmacılarca ortaya konulmuştur. Kuşkusuz bir fiziksel aktivite
sırasında tüm enerji oluşum sistemleri kullanır. Ama burada önemli olan
hangisinin etkinliğinin daha yoğun olduğudur. İşte bu aşamada spor
dalları enerji oluşum yolları açısında çeşitli sınıflandırmalara
ayrılmıştır. Süresel olarak değerlendirildiğinde, bir dakika ve altında
süren tüm aktivitelerde etkin olan enerji oluşum şekli anaerobik enerji
oluşumudur. Örneklemek gerekirse 100 m, 200 m 400 m, uzun atlama,
yüksek atlama, sırıkla yüksek atlama. gülle atma, 50 m ve 100 metre
yüzme, bisiklet pist yarışları, cirit atma, disk atma, çekiç atma,
kayakta slalom ve iniş yarışları v. b gibi spor dalları da etkin olarak
kullanılan enerji oluşumu anaerobiktir. 5. 000 m, 10. 000 m, 20. 000
m, maraton bisiklet yol yarışları, yürüyüş, kayak kros, kürek çekme v. b
gibi spor dalları da aerobik enerji oluşumunun etkin olduğu dallardır.
Futbol, basketbol, voleybol, hentbol gibi takım oyunları göz önüne alındığında, burada her iki oluşum sisteminin de etkinlikleri söz konusudur. Örneklemek gerekirse bir futbol, basketbol veya hentbolde hızlı hücum sırasında atılan deparlarda yoğun olarak anaerobik enerji oluşumu devrededir. Ama bu deparların ardından geriye jog ile dönüşürler, savunma alanından hücum alanına geçişte paslaşmalar, süratli olmayan top sürmelerde aerobik enerji oluşumu devrededir. Sportif oyunlarda kullanılan enerji oluşum sistemleri iç içe geçmiştir. Birlikte kullanılır. Ama bu takım oyunlarını süresel olarak değerlendirdiğinizde 2 x 45 dakika süren bir fotbolun, 2 x 20 dakika süren bir basketbolun ve 2 x 30 dakika süren bir hentbolün aerobik etkinliğinin tartışılmaması gerekir.
Futbol, basketbol, voleybol, hentbol gibi takım oyunları göz önüne alındığında, burada her iki oluşum sisteminin de etkinlikleri söz konusudur. Örneklemek gerekirse bir futbol, basketbol veya hentbolde hızlı hücum sırasında atılan deparlarda yoğun olarak anaerobik enerji oluşumu devrededir. Ama bu deparların ardından geriye jog ile dönüşürler, savunma alanından hücum alanına geçişte paslaşmalar, süratli olmayan top sürmelerde aerobik enerji oluşumu devrededir. Sportif oyunlarda kullanılan enerji oluşum sistemleri iç içe geçmiştir. Birlikte kullanılır. Ama bu takım oyunlarını süresel olarak değerlendirdiğinizde 2 x 45 dakika süren bir fotbolun, 2 x 20 dakika süren bir basketbolun ve 2 x 30 dakika süren bir hentbolün aerobik etkinliğinin tartışılmaması gerekir.
13- Kaç çeşit kas vardır?
İnsan vücudunda üç çeşit kas vardır. Bunlar, düz kas, çizgili kas ve kalp kasıdır. Bunlardan düz kas, istem dışı çalışan kaslardır. Ve bu kaslar iç organlarımızın çevresinde yer alır. çizgili kaslar istemli olarak kasılan kaslardır. Kalp kası ise çizgili kas görüntüsünde olan, ama düz kas gibi çalışan özel bir kastır.
14- çizgili kaslar kaç çeşittir?
Vücudumuzda istemli olarak kasılan çizgili kaslarımızı oluşturan lifler, beyaz ve kırmızı lifler olarak ikiye ayrılır. Burada beyaz lifler, çabuk kasılan liflerdir ve FT veya Tip 2 diye adlandırılır. Ayrıca bu lifler kendi arasında da Tip 2 a veya Tip 2 b olmak üzere ikiye ayrılır. Bu lifler sürat ve kuvvet geliştirmede önemli olan liflerdir, çabuk kasılır. Özellikle sıçrama, sürat koşuları gibi alanlarda etkilidir. Ayrıca süratli yavaş kasılan fibriller arasında bir geçiş şekli olan Tip 2 cden de söz edilmektedir.
Kırmızı lifler ise ST veya Tip 1 olarak adlandırılan lifllerdir. Bu lifler dayanıklılık lifleridir. Kısaca araştırmalarda sürat koşucularında beyaz liflerin, dayanıklılık koşucularında kırmızı lif sayılarının daha fazla olduğu görülmüştür.
İnsan vücudunda üç çeşit kas vardır. Bunlar, düz kas, çizgili kas ve kalp kasıdır. Bunlardan düz kas, istem dışı çalışan kaslardır. Ve bu kaslar iç organlarımızın çevresinde yer alır. çizgili kaslar istemli olarak kasılan kaslardır. Kalp kası ise çizgili kas görüntüsünde olan, ama düz kas gibi çalışan özel bir kastır.
14- çizgili kaslar kaç çeşittir?
Vücudumuzda istemli olarak kasılan çizgili kaslarımızı oluşturan lifler, beyaz ve kırmızı lifler olarak ikiye ayrılır. Burada beyaz lifler, çabuk kasılan liflerdir ve FT veya Tip 2 diye adlandırılır. Ayrıca bu lifler kendi arasında da Tip 2 a veya Tip 2 b olmak üzere ikiye ayrılır. Bu lifler sürat ve kuvvet geliştirmede önemli olan liflerdir, çabuk kasılır. Özellikle sıçrama, sürat koşuları gibi alanlarda etkilidir. Ayrıca süratli yavaş kasılan fibriller arasında bir geçiş şekli olan Tip 2 cden de söz edilmektedir.
Kırmızı lifler ise ST veya Tip 1 olarak adlandırılan lifllerdir. Bu lifler dayanıklılık lifleridir. Kısaca araştırmalarda sürat koşucularında beyaz liflerin, dayanıklılık koşucularında kırmızı lif sayılarının daha fazla olduğu görülmüştür.
15-Kas lifi sayısı artar mı? Kas
lifi sayısı doğuştan geldiği sayı ile devam eder. Kas antrenmana bağlı
olarak belirli oranda enine kesitinde kalınlaşır. Kas kütlesi büyür.
Buna hipertrofi adı verilir. Kütlenin büyümesi, her kas lifinin
kalınlaşmasıyla, bu da miyofibril sayısının artmasıyla oluşur. Bunun
yani hipertrofinin bir başka nedeni de belirli gerilim dalgası MSS
(merkezi sinir sistemi)nin kasılmaya katılmasıyla görüldüğüdür.
Hettingere göre her 2mc kas 6 kg ağırlık kaldırabilmektedir. Dolayısıyla
kasın enine kesiti arttıkça üreteceği kuvvet de artmaktadır. Temelde
kas lifi sayısı artmaz. A m a Goldberg ve arkadaşları 1975 yılında, kas
lifinin enine kesitinin belirli bir değere geldikten sonra
çatallandığını tespit etmişlerdir. Bu dallanmaya da hiperplazi adı
verilmiştir
16-Kasların ortak özellikleri nelerdir? Kasların beş ortak özelliği vardır. Bu özellikler şunlardır:a. Uyarılabilme, b. İletebilme c. Kasılabilme, d. Elastik olma, e. Viskoz kitle olmalıdır. Her canlı doku gibi kaslar
kendilerine yapılan uyarana yanıt verir. Bu yanıt kasılma şeklindedir.
Genelde kaslar sinir yolu ile uyarılırlar. Ve bu uyarıyı iletebilme
özelliğine sahiptir. Kasın kendisine gelen uyarılara yanıt verme şekli,
kasılabilmedir. Kası istirahat uzunluğundan daha öteye germeye çalışırken, bir direnç ile karşılaşırız ve kası gerip uzatan kuvvet kesildiğinde, kas eski boyuna
döner. Bu elastikiyet özelliğidir. Kas, şeklini değiştirmek isteyen
kuvvete karşı, iç sürtünmelere bağlı bir direnç gösterir. Bu iki kuvvet
arasında bir süre içinde denge oluşur. Bu kasın viskozite(akışkanlık)
özelliğidir.
17-Kuvvet nedir?
Kuvvet tanımı çeşitli bilim alanlarında, değişik şekillerde yapılır. Sportif bağlamda bir direnci yenebilme kuvvet adı verilmektedir.
17-Kuvvet nedir?
Kuvvet tanımı çeşitli bilim alanlarında, değişik şekillerde yapılır. Sportif bağlamda bir direnci yenebilme kuvvet adı verilmektedir.
18-Kaç çeşit kuvvet vardır?
Üç çeşit kuvvet vardır. Bunlar maksimal (birim kuvvet, kaba kuvvet, temel kuvvet), çabuk kuvvet ve de kuvvete devamlılıktır.
19-Maksimal kuvvet nedir? Maksimal kuvvet bireyin bir seferde üretebileceği en büyük kuvvet miktarıdır. Bir başka deyişle nöromüsküler (sinir-kas) sistemin istemimizle kasılması sonucu kaldırılabilecek en büyük ağırlığın kaldırılmasıdır. Maksimal kuvvet, sprint ve büyük sıçramalarda sürat ile birleştirilebildiği gibi, kürek sporunda dayanıklılıkla da birleştirilebilir.
Üç çeşit kuvvet vardır. Bunlar maksimal (birim kuvvet, kaba kuvvet, temel kuvvet), çabuk kuvvet ve de kuvvete devamlılıktır.
19-Maksimal kuvvet nedir? Maksimal kuvvet bireyin bir seferde üretebileceği en büyük kuvvet miktarıdır. Bir başka deyişle nöromüsküler (sinir-kas) sistemin istemimizle kasılması sonucu kaldırılabilecek en büyük ağırlığın kaldırılmasıdır. Maksimal kuvvet, sprint ve büyük sıçramalarda sürat ile birleştirilebildiği gibi, kürek sporunda dayanıklılıkla da birleştirilebilir.
20-Maksimal kuvvet nelere bağlıdır? Maksimal kuvvetin büyüklüğü genelde beş faktöre bağlıdır. Bu faktörler sırasıyla şunlardır:
a. Kasın fizyolojik kesitinin büyüklüğü, b. İnter-müsküler koordinasyon (yapılan hareketlere katılan kaslar arasındaki koordinasyon), c. İntra-müsküler koordinasyon (kas içi koordinasyon), d. Kas fibril türü (FT dominant-baskın-olanlar daha fazla kuvvet üretir), e. Motivasyon
a. Kasın fizyolojik kesitinin büyüklüğü, b. İnter-müsküler koordinasyon (yapılan hareketlere katılan kaslar arasındaki koordinasyon), c. İntra-müsküler koordinasyon (kas içi koordinasyon), d. Kas fibril türü (FT dominant-baskın-olanlar daha fazla kuvvet üretir), e. Motivasyon
21-çabuk kuvvet nedir?çabuk
kuvvet, en kısa sürede oluşturulabilen en büyük kuvvettir. Ya da nöro-
müsküler (sinir-kas sistemi) sistemin bir direnci en kısa sürede
yenebilme yeteneğidir. Bir kişinin vücudunun farklı bölümleri, farklı
çabuk kuvvet üretir.
22-çabuk kuvvet nelere bağlıdır?çabuk kuvvet şu faktörlere bağlıdır: a. İntra-müsküler koordinasyon (kas
içi koordinasyon), b. Aktif hale getirilebilen liflerin kasılma hızına
(burada aktif halr gelen liflerdeki FT-hızlı kasılan ve ST, yavaş
kasılan lif oranları önem taşımaktadır), c. Devreye giren kas
liflerinin kasılma kuvvetine. Burada patlayıcı kuvvet ve çabuk kuvvet
karıştırılan kavramlardır. Ama birbirleri ile yakın ilişkisi olan
kavramlardır. Patlayıcı kuvvetin, çabuk kuvvetle yakın ilişkisi vardır.
Patlayıcı kuvvet mümkün olduğu kadar dikey artışı sağlayabilme
yeteneğidir. Burada birim zamandaki kuvvet artışı gündemdedir.
23-Kuvvette devamlılık nedir? Kuvvette
devamlılık, bir ağırlığın uzun süre kaldırılabilme yeteneğidir. Bir
başka deyişle, uzun süre devam eden kuvvet uygulamalarında organizmanın
yorgunluğu yenebilme, yorgunluğa karşı koyabilme yeteneği de denebilir
24-Kuvvette devamlılık nelere bağlıdır? Kuvvette devamlılıkta iki ana faktör etkindir. Bu faktörler sırasıyla şunlardır:a. Uyarının şiddeti ve uyaranların kapsamı b. Kassal yorgunluk.
25-İzometrik kas kasılması nedir? İzometrik kas kasılması, kas boyunun sabit kaldığı bir kasılmadır. İzo;eşit, metrik;uzunluk demektir. Bu tür kas kasılmasında kasın boyu sabit kalırken, tonusu(gerimi) artmaktadır. Buna statik kas kasılması adı verilir. Örnekleme gerekirse, ayakta dik durma, yerçekimine karşı (antigrativite)kaslarının izometrik kasılması ile gerçekleşir. Sabit bir duvarı itmeye çalışma da bu kasılma türüne bir örnektir. Sportif aktiviteler içinde izometrik kasılmaların en yoğun görüldüğü spor dalı güreştir.
25-İzometrik kas kasılması nedir? İzometrik kas kasılması, kas boyunun sabit kaldığı bir kasılmadır. İzo;eşit, metrik;uzunluk demektir. Bu tür kas kasılmasında kasın boyu sabit kalırken, tonusu(gerimi) artmaktadır. Buna statik kas kasılması adı verilir. Örnekleme gerekirse, ayakta dik durma, yerçekimine karşı (antigrativite)kaslarının izometrik kasılması ile gerçekleşir. Sabit bir duvarı itmeye çalışma da bu kasılma türüne bir örnektir. Sportif aktiviteler içinde izometrik kasılmaların en yoğun görüldüğü spor dalı güreştir.
26-İzotonik kas kasılması nedir?Bu
kasılma şeklinde kasın boyu değişirken, gerimi sabit kalmaktadır.
Burada izo;eşit, tonik;gerim, demektir. Bu kas çalışmasında kas boyu
kısalır (konsantrik) ve uzar (eksantrik). Dinamik kas kasılması da
denir. Hareketin hızı değişebilir.
27-Eksantrik kas kasılması nedir? Eksantrik
kas çalışması sırasında kasın boyu uzar. Örneklemek gerekirse;barfikste
kendini yukarı çeken kişinin yer çekimi etkisiyle bir süre sonra
aşağıya sarkmaya başlamasında biceps kası (pazu kası) açılarak (boyu
uzayarak ) çalışır.
Yani
eksantrik kasılma, uzayarak bir kas çalışmasıdır. Ve kasın boyu
değiştiği için izotonik bir kasılma şekli olduğunu da söyleyebiliriz.
Eksantrik kasılma için bilim
dünyasında iki ayrı görüş vardır Genelde egzersiz fizyologları,
eksantrik kasılmayı bir izotonik kasılma olarak değerlendiremez. Onlara
göre kasılma olabilmesi için kayan filamanlar teorisine göre, kasın
boyunun kısalması gerekmektedir. Egzersiz fizyologları böyle düşünürken,
spor bilimcileri de bunun tersini düşünmektedir. Spor bilimcilere göre
de kasın boyu değiştiği için, bu kasılma da izotonik bir kasılma
şeklidir. Bu çalışmalarda daha hızlı bir kuvvet gelişimi sağlanır.
28-Konsantrik kas kasılması nedir?Dinamik
bir kasılma şeklidir. Kasın tonusu (gerimi) sabit kalırken boyu
kısalmaktadır. Yani kısalarak bir çalışmadır. Bir ağırlığın yerden
yukarıya kaldırılması, bu kasılma türüne basit bir örnektir. Kas boyu
değiştiği için konsantrik kasılma da bir izotonik kasılma şeklidir.
29-İzotonik kas kasılması nedir?
İzotonik kasılmada tüm haraket genişliği içinde sabit bir hız ve maksimal gerimin sağlandığı bir kas çalışması görülür. Bu durumda hız sabit kalır ve kaslara binen yük değişir.
İzokinetik kasılma özel aletlerle sağlanır. Mini-Gym veya Cybex aletleri değişik açılarda, sabit bir hız ile izokinetik kasılma yaptırabilen aletlerdir.
İzotonik kasılmada tüm haraket genişliği içinde sabit bir hız ve maksimal gerimin sağlandığı bir kas çalışması görülür. Bu durumda hız sabit kalır ve kaslara binen yük değişir.
İzokinetik kasılma özel aletlerle sağlanır. Mini-Gym veya Cybex aletleri değişik açılarda, sabit bir hız ile izokinetik kasılma yaptırabilen aletlerdir.
30-Oksotonik kasılma nedir? Bu kasılma kompleks bir kasılma çeşididir. Oksotonik kasılmada ilgili kas grubu önce izotermik sonra konsantrik ve eksantrik kasılır. Yani üçü birlikte görülür. Oksotonik kasılma, eksatrik ve konsantrik kasılmaların peşi sıra veya kombine olarak kasılmasıdır.
31-Kuvvet nasıl geliştirilir? Kuvvet gelişimi tekrar ve interval yöntemleriyle sağlanır. Bu yöntemlerden bazıları, serbest ağırlık ile
çalışma (free weight training), ağırlık makinelerinde (weight machine)
çalışmadır. Bu çalışmalarda mutlaka bir uzman tarafından program
hazırlanmalıdır. Tekrar yöntemi ile interval yöntemi;dairesel (circuit) antrenman, setler (klasik halterci çalışması) halinde ve diğer bazı özel organizasyonlar şeklinde düzenlenebilir.
Ağırlık
çalışmalarına başlarken, ağırlık çalışmalarına hazırlık çalışmaları
yapılmalıdır En az7-8 antrenman yapılacak bu çalışmaların ardından kaba
kuvvet(birim kuvvet, maksimal kuvvet, temel kuvvet ) çalışmalarına
geçilebilir. Bu çalışmaları çabuk kuvvet çalışması ve kuvvet devamlılık çalışması izlemelidir.
32-Ağırlık çalışmalarında nelere dikkat edilmelidir? Ağırlık
çalışmaları sırasında bazı konulara dikkat edilmelidir. Eğer bu
konulara dikkat edilmez ise sporcuların sakatlanma risklerinin artması
söz konusudur. Ağırlık çalışması öncesi mutlaka iyi bir ısınma ve
stretching (germe) çalışması yapılmalıdır. çalışmalar sırasında eğer
serbest ağırlık ile çalışılıyorsa, öncelikle ağırlık tutma şekli, soluk
alıp verme gibi ayrıntılarıyla teknik öğretilmelidir. Serbest
ağırlıkların bağlantı ve sıkıştırma yerleri her kaldırma öncesi kontrol
edilmelidir. Ağırlık çalışmaları sırasında sporcuların birbirlerine
kesinlikle şaka yapmaları engellenmelidir.
33-Sürat nedir?Fizyolojik açıdan sürati değerlendirdiğinizde ;sinir sisteminin hareketlilik temeline bağlı olarak kas isteminin hareketleri
en kısa zaman içinde yapabilme yeteneğidir. Ve sürat, kuvvet ile direkt
bağlantı bir özelliktir. Bir başka deyişle hareket uyaranı ile uyaranın
kesilmesi arasındaki hızlı değişim sonucu kas sistemi amaca uygun
yüksek bir hareket frekansı oluşturur. Bu hareketlere ancak uygun kuvvet
uygulanmasıyla erişilebilinir. Sürat, çok yönlü ve karmaşık bir
özelliktir. Antrenman bilimindeki en karmaşık konuların başında
gelmektedir. Bu konuda yapılacak çalışmalarda mutlaka bir uzmandan
yardım alınmalıdır.
34-Sürat nasıl geliştirilir? Kuvvet
olmaksızın sürati geliştirmek olası değildir. Sporcunun sürati
geliştirilmek isteniyorsa kuvvetin geliştirilmesi gerekir. Süratin
artımı için maksimal hareket sürati ve maksimal kuvvetin artırılması
gerekmektedir. Unutulmaması gereken, maksimal hareket süratinin
geliştirilmesi olağanüstü güç iken, kuvvetin geliştirilmesinin
kolaylılığıdır. Sürat üç ana öğeye ayrılır. Bunlar a. Reaksiyon zamanı, b. Hareket sürati (her bir hareketin sürati) ve c. Hareket frekansı (temposu). İşte bu noktada süratin geliştirilmesi sürati oluşturan bu öğelerin her birinin ayrı ayrı geliştirilmesi ile sağlanır.
35-Dayanıklılık nedir?Dayanıklılık
kavramı için çeşitli tanımlamalar söz konusudur. Genel olarak,
yorgunluğa karşı direnme niteliği ya da yorgunluğa dayanabilme gücü
olarak değerlendirilir. Jonatha göre dayanıklılık, çalışmanın kalitesini
düşürmeksizin durağan(statik) ya da dinamik bir yüklenmeyi,
olabildiğince uzun süre yapabilme yeteneğidir. Simkine göre ise
dayanıklılık, insanın güç yeteneğini koruyabildiği sürenin uzatılması,
bir çalışmanın ya da dış çevrenin elverişsiz koşullarının etkisine rağmen yorgunluğa karşı organizmanın artırılmış direnme gücüdür. Dayanıklılık
için uzmanlarca çeşitli sınıflandırmalar ve gruplandırmalar yapılmış.
Bunlardan ilki, enerji oluşum sistemleri açısından değerlendirmedir.
Burada dayanıklılık, aerobik (oksijenli) dayanıklılık ve anaeorobik
(oksijensiz) dayanıklılık diye ikiye ayrılmaktadır. Bir diğer
sınıfladırma da Harreye göre süresel açıdan yapılmıştır. Bu da kısa orta
ve uzun süreli dayanıklılıktır. Son olarak da dayanıklılık, temel ve
özel dayanıklılık olarak değerlendirilmiştir.
36-Dayanıklılık nasıl geliştirilir?Dayanıklılığın geliştirilmesine yönelik antrenman yöntemleri üç ana başlık altında toplanabilir.
a. Devamlı yükleme yöntemleri, b. İnterval (aralı) yüklenme yöntemleri (intensiv/yoğun ve ekstensiv/yaygın interval olarak da ikiye ayrılır), c. Yarışma ve kontrol yöntemleri. Bu üç yöntemin her biri değişik şekilde organize edilerek kullanılır.
a. Devamlı yükleme yöntemleri, b. İnterval (aralı) yüklenme yöntemleri (intensiv/yoğun ve ekstensiv/yaygın interval olarak da ikiye ayrılır), c. Yarışma ve kontrol yöntemleri. Bu üç yöntemin her biri değişik şekilde organize edilerek kullanılır.
37- Koordinasyon nedir?
Koordinasyon, amaca yönelik bir hareketle iskeletle kasları ile merkezi sinir sisteminin uyum içinde çalışması. etkileşimidir. Koordinasyon, bir sınıflama şekline göre genel ve özel koordinasyon olarak ikiye ayrılır. Burada genel koordinasyon, bir kişinin hangi spor dalıyla uğraşırsa uğraşsın çeşitli hareket becerilerini kazanmasıdır. Özel koordinasyon ise bir spor dalında çeşitli ve bir seri hareketin hızlı, akıcı ve uyumlu bir şekilde yapılmasıdır.
Koordinasyon, amaca yönelik bir hareketle iskeletle kasları ile merkezi sinir sisteminin uyum içinde çalışması. etkileşimidir. Koordinasyon, bir sınıflama şekline göre genel ve özel koordinasyon olarak ikiye ayrılır. Burada genel koordinasyon, bir kişinin hangi spor dalıyla uğraşırsa uğraşsın çeşitli hareket becerilerini kazanmasıdır. Özel koordinasyon ise bir spor dalında çeşitli ve bir seri hareketin hızlı, akıcı ve uyumlu bir şekilde yapılmasıdır.
38-çabukluk nedir? çabukluk,
kasların mümkün olan en kısa zamanda dış dirençlere vücut, ya da
vücudun bir kısmının direncine rağmen eklemleri harekete geçirebilme
özelliğidir. Yani çabukluk veya çeviklik ile bütün motorik davranışların
kondisyonel ve koordinatif kalitesi anlatılmaktadır.
39- Beceri nedir?Beceri, iş yapana nispeten daha az bir eforla daha fazla iş yapma olanağı sağlar. Beceri daha ziyade
değişik kas grupları arasında iyi bir koordinasyon sağlanır. Yani
beceride, inter müsküler (kaslararası) koordinasyon önemlidir. Kassal
bir işin kolaylıkla yapılması becerikli bir hareket özelliğidir.
Becerili bir vücut hareketinde
merkezi sinir sisteminden (MSS) kaslarda emirler entegre hareketleri
doğru ve iyi bir şekilde yaptıracak miktar ve de sırada gelir. Yeni
hareketler karşısında insan aşırı duyarlılık ve aşırı aktivite
gösterebilir. Fakat pratik yapa yapa hareketleri kontrole yardım eden
aktif inhibitör (engelleyici, bastırıcı) bir kuvvet gelişir ve bu
hareketler daha direkt ve etkili olmaya başlar. Beceri, özünde hareket
aygıtı bölümlerinin hassas motor (hareketsel)davranışlardaki
koordinasyon kalitesini anlatır.
40-Hareketlilik nedir? Spor
biliminde hareketlilik kavramı, ya da hareket genişliği Harreye göre
insanın hareketleri açısal değer olarak büyük bir genişlik içerisinde
yapabilme yeteneği olarak tanımlanabilmektedir. D. Martin ise bu
kavramı, eklemlerin her yönde optimal (en uygun) hareket edebilme
yeteneği olarak tanımlar. Spor pratiğe
hareketlilik çoğu kez değişik alıştırmalarda belirli hareket büyüklüğü
standartları olarak ele alınır Örneklersek, otururken, dizleri bükmeden
gövdeyi öne doğru götürüp, eller ile ayak burunlarına değmek. Genelde spor dünyasında esneklik ve hareketlilik kavramları karıştırılır. Burada esneklik, hareketliliğin bir parçasıdır. Esneklik
salt kasla ilgilidir. Hareketlilik ise eklemlerin, kasların, bantların
ve kirişlerin belirlediği bir ortam içerisinde ve nöro fizyolojik
yönlendirme süreciyle belirlenir.
41-Hareketliliğin spordaki önemi nedir? Hareketlilik gerek nitelik (kalite) gerekse nicelik (kantite) bakımından iyi bir
hareketin ortaya koyuluşunda temel ön şartı oluşturmaktadır.
Eklemlerdeki yetersiz hareketlilik, beraberinde şu sorunları getirir:
a- Belirli hareket becerisini kazanmak imkansızlaşır ve hareket öğrenimi yavaşlar.
b- Sakatlanma riski artar. Kondisyonel ve koordinatif gelişim yeteneği yavaşlar, bu özelliklerden tam yararlanılmaz. Dayanıklılığın önemli olduğu spor dallarında hareketlilik yüksek düzeyde hareket ekonomisi sağlar. Sürat açısından da sınırlı bir hareket genişliği yani hareketliliğin yeterli olmaması, çoğu kez hareket süratinde, ivme yolunu kısaltıp, dezavantaj sağlar.
a- Belirli hareket becerisini kazanmak imkansızlaşır ve hareket öğrenimi yavaşlar.
b- Sakatlanma riski artar. Kondisyonel ve koordinatif gelişim yeteneği yavaşlar, bu özelliklerden tam yararlanılmaz. Dayanıklılığın önemli olduğu spor dallarında hareketlilik yüksek düzeyde hareket ekonomisi sağlar. Sürat açısından da sınırlı bir hareket genişliği yani hareketliliğin yeterli olmaması, çoğu kez hareket süratinde, ivme yolunu kısaltıp, dezavantaj sağlar.
42-Süper kompenzasyon(Fazla tamlama) nedir? Bir fiziksel aktivite sırasında, insan organizması içindeki çeşitli maddeler kullanılmaya bağlı olarak eksilir.
Jakowlewe göre fiziksel aktivite sırasında oluşan bu eksilmenin,
aktivite ardından tamamlanması eksilenden daha fazla olmaktadır. Bu
olaya süper kompenzasyon (fazla tamlama) adı verilir.
43-Circuit training (Dairesel çalışma )nedir? Circuit
training, gerek formel (o spora özgü) gerekse genel motorik özellikleri
geliştirici (informel) çeşitli istasyonların arka arkaya dizildiği,
belirli süre dizildiği, belirli süre dinlenmeyi içeren kuvvet
gelişimine yönelik bir çalışma şeklidir. Genelde 8-12 istasyondan
oluşan bir sıralama içindedir. İstasyon sayısı, yaş, geliştirilmek
istenen özellik ve güç düzeyi göz önüne alınarak seçilir.
İstasyonlardaki çalışma süresi 20 ile 40 saniye arasındadır İstasyonlar arasındaki dinlenme süresi sporcuların güç düzeyine, amaca göre ayarlanır. Burada dinlenme süresi 1:1 (yani yüklenme süresi kadar dinlenme süresi), 1:1. 5 veya 1:2 gibi ayarlanır. Dairesel çalışma özellikle kuvvette devamlılık veya genel kuvvet çalışmalarında kullanılır.
İstasyonlardaki çalışma süresi 20 ile 40 saniye arasındadır İstasyonlar arasındaki dinlenme süresi sporcuların güç düzeyine, amaca göre ayarlanır. Burada dinlenme süresi 1:1 (yani yüklenme süresi kadar dinlenme süresi), 1:1. 5 veya 1:2 gibi ayarlanır. Dairesel çalışma özellikle kuvvette devamlılık veya genel kuvvet çalışmalarında kullanılır.
44-Yükseklikte sportif performans nasıl etkilenir? Deniz
seviyesinden yukarılara çıkıldıkça, hava basıncı azalır. Doğal olarak
da havanın içindeki oksijen miktarı düşer. İnsan organizması bu
koşullara, kalp vurum sayısı ve soluk alma sayısını artırarak adapte
olmaya çalışır. Yaklaşık üç haftalık bir sürede bu oksijen azlığına
bağlı olarak ortaya çıkan hipoksi, birtakım mekanizmaları uyararak
kandaki hemoglobin miktarının artmasını sağlar. Böylece kandaki
hemoglobin miktarının artmasını bağlı olarak, kalp vurum sayısı ve soluk
alma sayısı eski haline döner. Bu durum belirli bir süre için sporcu
normal seviyeye inince, özellikle dayanıklılık gerektiren durumlarda
avantaj sağlar.
45-Yükseklik çalışmasının yararı var mıdır? Eğer bir
takım tüm sezonu göz önüne alıp, yükseklik çalışması yapmaya çıkmış ise
bunun hiçbir yararı yoktur. çünkü, üç haftalık süre içinde yüksekliğe
adapte olan ve hemoglobin miktarını artıran organizma, deniz düzeyine inince;yeniden deniz düzeyinin koşullarına adapte olur. Doğal olarak da hemoglobin miktarı eski düzeyine döner. Bir tek
maç yapılacak ise (o maç deniz düzeyine inildiğinde kimi
araştırmacılara göre ilk üç dört gün içinde ;kimilerine göre de ilk altı
yedi gün içinde yapılmalıdır) o zaman bir avantaj söz konusu olabilir.
Bu arada bu tür bir dağ kampının tüm sporcuları bir arada tutma, gün
boyu o branşa yönelik teorik çalışma yapma olanağı ve de yaz sıcağından
belirli oranda kurtulma olanağı sağladığı göz önüne alınmalıdır.
Bunların dışında başka bir şey beklemek, kendini aldatmadır.
46-Sporcunun nabzı neden düşüktür?Fiziksel
aktivitenin kardiyo-vasküler (kalp-damar) sistemi üzerine yapmış olduğu
olumlu etki (adaptasyon) nedeniyle sporcunun nabız sayısı düşüktür. Bu
noktada düzenli fiziksel aktivite, sporcuda kalp kasının gelişmesine ve
sol ventrikülün (karıncık) büyümesine neden olur. Bu da beraberinde
kalbin bir seferde vücuda pompaladığı kan miktarının artmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla pompalanan miktar arttığı için, pompalama adedi azalmış olur.
47-Nabız maksimum kaça kadar çıkar? Pratikte
kişinin maksimum nabız sayısı Hollmana göre 220 sayısından yaşının
çıkartılması ile elde edilir. Burada 220 doğum öncesi çocuğun eristiği
nabız sayısıdır. Örneklersek, 25 yaşındaki bir sporcunun nabız sayısı
yaklaşık 195‘e kadar çıkabilir.
48-Overtraning (Sürantrenman )nedir? Süratrenman daha ziyade psişik olan, antrenman periyodunun genelde sonlarına doğru oluşan kronik (uzun süreli) bir yorgunluğun ifadesidir. Burada kassal faktörlerle birlikte, sinirsel ve psişik faktörler de etkilidir.
49-Sürantrenman belirtileri nelerdir? Sporcuların sürantrene durumlarında şu belirtiler görülür: Sporcu huzursuz hale gelir. çabuk yorulur. Baş ve sırt ağrılarından şikayet eder. çok
terleme olur. Nefes darlığı görülür. Düzensiz uyku durumu ortaya çıkar.
Yarışma arzusu azalır. İştah azalır. Kilo kaybı gündeme gelebilir.
Sabahları taşikardi görülür, yani nabız sayısı artar.
50-Sürantrenman nasıl önlenir? Burada antrenör mutlaka spor
hekimi ile işbirliği yapmalıdır. Antrenman dozu iyi ayarlanmalı,
öncelikle yoğunluk düşürülmeli, uyku düzene sokulmaya çalışılmalı,
beslenmeye dikkat edilmelidir. Antrenman sezonu sporcu için cazip şekle
getirilmelidir. Arada sırada program dışı izinler verilmeli veya
değişik aktiviteler gündeme getirilmelidir.
51-Sürantrenman nasıl tedavi edilir? Burada
en iyi ilaç antrenman sayısı azaltmak, belirli antrenmanları iptal
etmektir. Bununla beraber değişik ortamlarda yürüyüş ve değişik
aktiviteler yapılmalıdır. Mutlaka bir spor hekimi ile işbirliği
yapılmalıdır.
52-Sigaranın performansa zararı nedir?Sigara
insan sağlığına verdiği zararların dışında performansı da olumsuz yönde
etkiler. Özellikle dayanıklılık içeren sporlarda, sigaranın zararı ve
performansa olumsuz etkisi daha belirgindir. Sigara içindeki nikotin,
akciğer alveollerinin (hava keselerinin) tam olarak şişmesini sağlayan
surfaktan isimli maddenin salgılanması azaltır. Bu da alveollerin tam olarak şişmesine
ve de oksijen ile çevresindeki kapiller (kılcaldamarlar) içindeki
kanın, birleşme oranını;yani oksijen taşıma kapasitesini düşürür.
Ayrıca, sigara dumanında yüzde 4 oranında bulunan karbonmonoksit de,
hemoglobin ile oksijenden daha kolay birleşebildiği için kanın oksijen
taşıma kapasitesini azaltır. Sigaranın damar sertliği ve böbrekler
üzerinde yıkıcı etkileri de saptanmış gerçeklerdir.
53-Rejenerasyon (Normale dönme, toparlanma) nedir? Bir
fiziksel aktivite sırasında organizmanın homeostasis adı verilen iç
dengesi bozulur. Aktivitenin şiddeti ve süresine göre dinlenik durumdaki
organizmanın çeşitli değerleri (kalp vurum sayısı, tansiyon, soluk alma
sayısı, kan phsı v. d leri) değişiklikler gösterir. Fiziksel aktivite
bitince de bu değerlerin her biri farklı sürelerde normale yani dinlenik
durumdaki değerlere dönerler. İşte, bu olaya normale dönme, toparlanma
veya rejenerasyon adı verilir. Burada normal süresi yapılan fiziksel
aktivitenin şiddeti ve süresine göre değişir. Ayrıca, dinlenme şekli ve
kondisyon düzeyi de bu süreyi etkiler. Literatürler göstermiştir ki
aktif dinlenme, normale dönme veya toparlanma süresinde kısaltmaktadır.
54-Sporcunun cinsel yaşamı nasıl olmalıdır? Cinsel yaşantıya bakış açısı toplumdan topluma değişen değerler taşır. Genel olarak muhafazakar toplum
yapımız içinde sporcuların eğitilmediği ve kafalarında her zaman bir
soru işareti şeklinde kalan konulardan birisi de cinsel yaşantılarıdır.
Bu konuda bilgi dağarcığı spor dallarına göre büyük farklılıklar
gösterir. Ve birçok sporcu bu konuyu deneyimli sporcu ağabeylerinin
öğütleri çerçevesinde değerlendirir.
Bu
konuda yapılan araştırmalar bir cinsel ilişki sırasında harcanan enerji
değerinin, birkaç basamak merdiveni hızlı çıkmaya eşdeğerde olduğu
yolundadır. Cinsel birleşme sırasında kalp vurum
sayısı yaklaşık 100-120 arasında olmaktadır. Eğer bir örnekleme yapmak
gerekirse, cinsel ilişki sırasında gereken tüm enerji, 100 metre sprint
koşusu kadar gerekli bir enerjidir. Dolayısıyla cinsel ilişkiden sonra
yeterli toparlanma süresi
verilirse, fizyolojik açıdan bir zararı olmayacağı ortadadır. Ayrıca
araştırmalar yarışmadan 24 saat önce ve 24 saat sonra cinsel ilişkinin
herhangi bir fizyolojik soruna yol açmadığını gösterir.
55-Sportif teknik nedir? Sportif
teknik, en engel anlatım tarzıyla belirli bir sportif hareketin amacına
en uygun ve en ekonomik şekilde gerçekleştirilmesidir. Djackov,
sportif teknikteki mükemmelliği şöyle tanımlamaktadır: En zor yarışma
koşulları altında sportif alıştırmanın hareket yapılarını ekonomik ve
mükemmel şekilde yapabilmek ve maksimal verime ulaşmak
56-Sportif taktik nedir? Zech'e
göre sportif taktik, bireysel ve takım yarışmalarında kendi rakibin
performansı ile çevre koşulları üzerine kurulmuş planlı davranışlardır.
KAYNAKLAR1-Açıkada, C;Ergen, E: Bilim ve Spor. Büro-Tek Matbaası. Ankara. 1990 2-Akgün, Necati: Egzersiz Fizyolojisi. Ege Üniversitesi Matbaası. II. Baskı. 1991
3-Astrand, P. O;Rodahl, K:
Textbook of Work Physiology. Mc Graw Hill Book Company. 3. Edition. pp1-5 1986
4-çolakoğlu, H:
Antrenman Bilgisi Ders Notları. Manisa. 1982
5-Devries, A. H:Physiology of Exercise. Wm. c. Brown Company Publishers. Dubuque, lowa. 1980 6-Dündar, U: Antrenman Teorisi. Onlar Ajans. 1994 7-Fleck, J. S;Kraemer, J. W: Designing Resistance Traning Programs. Human Kinetics Books. 1987 8-Fox, L. Edward: Sports Physiology. CBS College Publishing. 1984 9-Harre, D: Principles of Sports Traning. Sportverlag Berlin. 1982 10-Morehouse, E. L;Miller, T. A: Egzersiz Fizyoloji. C. V Mosby Com. çev:Necati Akgün. Ege Üniversitesi Matbaası. Bornova. 1973 11-Muratlı, S: Antrenman Bilgisi Ders Notları. 1992 12-Muratlı, S: Yüksek Lisans İleri Antrenman Bilgisi Ders Notları. 1992 13-Muratlı, S: çocuk ve Spor Bağırgan Yayımevi. Ankara. 1997 14-Prokop, L: Spor Hekimliği Giriş. Hekim Sporcu ve Antrenörler için 3. Düzenlenmiş baskı. BayerTürk Kimya San Ltd. Şti. İstanbul. 1983 15-Yaman, M;çoşkuntürk, O. S: Sportif Performans Sınırları. Ankara. 1992
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder