6 Ocak 2013 Pazartesi | TVF 50.Yıl Spor Salonu | |||||||||
18:15 | UPS | B.Çekmece JK | GK ÇF | 3-0 75-52 | ||||||
19:30 | Beşiktaş JK | Net Voleybol | GK ÇF | 3-0 75-38 | ||||||
6 Ocak 2013 Pazartesi | Bahçelievler Spor Salonu | |||||||||
18:15 | Beşiktaş JK | B.Evler Beld. | YE | 3-0 75-46 | ||||||
19:30 | M.Kapı G.Hisar | İstanbul Voleybol | 1E A | 0-3 65-75 | ||||||
6 Ocak 2013 Pazartesi | Tozkoparan Spor Salonu | |||||||||
18:15 | M.G.Hisar | Fenerbahçe(B) | YE | 0-3 28-75 | ||||||
19:30 | K.Çekmece Voleyb | Altınyurt | 1E B | 0-3 51-75 |
8 Ocak 2014 Çarşamba
6 Ocak 2014 Pazartesi maç sonuçları
8 Ocak 2014 Çarşamba maç sonuçları
8 Ocak 2014 Çarşamba maç sonuçları
8 Ocak 2013 Çarşamba | TVF 50.Yıl Spor Salonu | |||||||||
18:15 | Fenerbahçe | Galatasaray | GK F1 | 1-3 85-95 | ||||||
19:30 | Vakıfbank | Koç .İ.Ö | GK F1 | |||||||
8 Ocak 2013 Çarşamba | Bahçelievler Spor Salonu | |||||||||
18:15 | FMV Işık Spor | Eczacıbaşı | GK F1 | 1-3 57-97 | ||||||
19:30 | Yeşiltyurt | B.Evler Belediyesi | GK F1 | 3-0 75-39 | ||||||
8 Ocak 2013 Çarşamba | Tozkoparan Spor Salonu | |||||||||
18:15 | İ.Turhan Lisesi | Titan Akademi | GK 2.ler | 0-3 0-75 hükmen | ||||||
19:30 | Beşiktaş JK | ÇF D Grubu 1.si | YK YF | tehir |
7 Ocak 2014 Salı
RIZA DOĞAN KİMDİR?
1931 yılında Ankara Kızılcahamam'da dünyaya geldi.
1949 yılında Ankara bölgesinde güreşe başladı.
Antrenörleri Necati Tokbudak, Celal Atik, Yaşar Doğu.
1959 yılı İstanbul TÜRKİYE de Greko-Romen stil 67 Kg da Balkan 1.
1955 yılı Barcelona İSPANYA da Greko-Romen stil 63 Kg da Akdeniz Oyunları 1.
1959 yılı Beyrut LÜBNAN da Greko-Romen stil 67 Kg da Akdeniz Oyunları 1.
1958 yılı Budapeşte MACARİSTAN da Greko-Romen stil 67 Kg da Dünya 1.
1961 yılı Yokohama JAPONYA da Greko-Romen stil 67 Kg da Dünya 5.
1962 yılı Toledo A.B.D. de Greko-Romen stil 63 Kg da Dünya 3.
1956 yılı Melbourne Olimpiyatlarında Greko-Romen stil 67 Kg da 2.
Kendine has en iyi uyguladığı güreş teknikleri Kafakol, Tek kol, Salto, Suplex, Bel- kündesi, Çırpma,
1963-1964 yıllarında Japonya’da, 1966 yılında Güney Korede, 1970 yılında A.B.D. 1972 yılında Almanya’da Antrenörlük yaptı, Türkiye’de M.T.A. Spor kulübünde, Bolu Güreş Eğitim Merkezinde Antrenörlük yaptı. Çeşitli yıllarda Milli Takım Antrenörlüğü yaptı. 2004 yılında vefat etmiştir.
Günümüzde Futbola Olan Aşk
Futbolun günümüzdeki yeri ve önemi tartışılmaz. Oynayanlar ve
seyredenlerin yanında yönetenleri ile çağımızın futbolu bir endüstri
haline gelmiştir. Bir karşıt ve tezatlar oyunu olması nedeniyle hem
oynayanı hem de izleyeni yeni pozisyona, heyecana ve zevke taşıması
nedeniyle güncel hayatta hep farklı kılınmıştır.
Hepimizin içinde bir top vurma dürtüsü vardır aslında. Yolda yürürken bize doğru gelen bir topa hareketlenmek, yerde olan bir çöpe vurmak, küçükken çoraplarımızı kullanarak yaptığımız yuvarlağa benzer bir zabazingoyla oynamamız, vs... Bütün bunlar futbola olan aşkı doğrular nitelikte.
Yine yılın büyük çoğunluğunda halkın gündemini hep futbol meşgul ediyor, bunca sorun, sıkıntı, acil durum varken bile televizyon kanalları, gazete, internet gibi haber kaynaklarında hep daha fazla göze batmaktadır. Futbol maçları öyle havada oynanıyor ki hem oynayan hem de seyirci heyecan ve sevinç çığlıklarına bürünerek kendinden geçiyor, hiçbir manası ve haklı gerekçesi de olmayan bu gösterilerde çoğunluk argo kelimelerde kullanılır öyle ki bazen ölmüş değerlerimize bile hakaret ediliyor.
Aslında Türkiye'de futbol bir tutkudur. Hatırlayınız bu uğurda çıkan tartışmaları, kavgaları. Bunlardan birine geçen pazar günü derbide şahit olduk hem de içimizden birini kaybetmenin üzüntüsüyle (Burak Yıldırım). Kendisi çok iyi cana yakın bir abimizdi desteklerini eksik etmezdi üzerimizden, ruhu şad mekanı cennet olsun.. (bu yazımı yazarken duydum ki öldüren şahısta yıllar önce turnuvada hatta penaltılarda karşı karşıya geldiğim Yusuf Ortak’mış, hayat ne garip)
Bir de bu futbolun içinde fanatikler ve holiganlar vardır ki bazı zamanlar bunlar sanki eş-anlamlılarmış gibi kullanılır. Yanlış efendim! Hiç aynı şey olur mu? bu iki terim... Fanatik taraftar işini bilir, takımını destekler, taşkınlık yapmaz, ortamı germez. Holiganlık ise ayrı bir boyuttur; saldırganlık eğilimi gösterirsin. Bu eğilimin beklenen sonucu : ''insanların yaralanması veya ölmesi''?
Bu kadar masum bir sportif faaliyetten bu kadar büyük bir toplumsal sorunun ortaya çıkması insanın hayatındaki spor algısının yok olmaya yüz tuttuğunun bir karinesidir. Bilindiği gibi insan hayatı boşluk kabul etmeyen ilahi bir serüvendir. Ve seyirciler cebinin boşaldığınında farkında bile olmadan bu zevke kurban gitmekte. Evine ekmek götüremeyen nice aldanmış insan,seyretmek için para harcar.ceplerini doldurmak için yine futbol endeksli şans oyunlarına yönelirler,farkında olmadan daha da sıkıntıya girerler. Sonuçta boşalan cepler, yıkılan umutlar, hayatlar, yuvalar ve diğerleri? Sadece bunlar mı?
Her şey bununla yeterli kalmıyor formasından çorabına, t-shirt’ünden ayakkabısına, atkısından şapkasına dek insanlar hep sıkıntıya girmekte. Bu alanda üretim yapan çeşitli uluslararası kapsamda mağazalar ve sayısızca yerli firmalar var. Stadlar yaptırırsın, futbolcu alırsın-satarsın, bakım-onarım derken bir şekilde birilerinin cebinden paralar çıkar ve bu sektörde dönmeye devam eder.
Alın size net bir örnek: Süper Lig maçlarının yayın haklarını almak için 321 milyon Dolar ödeyen Digitürk.Şu paraya bakarmısınız(!). Eğer Digitürk para kazanamasa ihaleyi bu kadar paraya nasıl alabilirdi? bir düşünün. Demek ki futbol artık sportif faaliyetlerin aksine kazanç kapısına döndü.
Bütün bunların yanında futbol karışıklılık ve kışkırtmalar içinde uygun bir zemin oluşturuyor, art niyetliler bunu fırsat bilmekte ve de yoğunlukla bu zemin ve kitleleri kullanmaktadırlar.
Günümüzün futbolu sportif bir faaliyet ya da bir uğraş olmaktan çıkıp büyük bir ekonomik gücü içinde barındıran bir sektör olarak karşımızda durmaktadır. Tabi ki bu ekonomik beklentilerin ve bu gücün doğurduğu sıkıntılar futbolun doğasını da tahrip etmiştir. Futbolda bir mücadelenin sonucunda elde edilen başarılar yerini, bütünüyle kurumsal olarak yapılan faaliyetlere bırakmıştır. Sahada ki başarıların elde edilmesi için yoğun bir kurumsal çalışmalar yapılmaktadır. Futbolun kurumsal kimliği sportif alanın önüne geçmiştir. Bunun yanında futbolun beslediği yeni sektörler ve kazanç alanları ortaya çıkmıştır. Devlet bile futbolun bu yapısını kanıksayıp desteklemiştir. Daha da ileri gidip modern kumarhane diyebileceğimiz bahis oyunları ile bu durumdan nemalanmaya çalışmaktadır. Devlet kendi eliyle vatandaşına kumar oynatmakta ve oynanmasını teşvik etmektedir.
Sağlıklı beden için herkes spor yapıp futbol oynamalıdır derler oysa? Lakin bunlar için ne uygun şartlar ne de altyapı oluşturuldu. Hep saptırma kışkırtma aracı olarak kullanıldı,tüm bu olumsuzluklar arasında sorulması gereken bir soru var;
Futbol neden bu kadar takip ediliyor?
Aslında bu nitelikteki soruları artırabiliriz ama bana göre verilebilecek en iyi cevap kanımca futbolun ve hayatımızın ilişkilendirilmesidir, yani hayatta olduğu gibi futbolda da başımıza ne zaman nerede ne geleceği belli değildir; topu rakip ağlarla buluşturabilirsiniz yanı sıra kendi filelerinizde de görebilirsiniz, kim bilir kırmızı kart görüp oyun dışı da kalabilirsiniz (Ölüm)
Ve bir şekilde bu oyun bitecek bunu da biliyoruz! yeri geliyor sakatlanıyoruz, düşüyoruz, kalkıyoruz..
Yazıma son noktayı koymadan sayın İbrahim Yazıcı hocama ve Burak Yıldırım abimize Allah’tan rahmet tüm spor camiasına ailesine sevenlerine, kendisini onun yoluna adayan tüm yurttaşlarıma kardeşlerime başsağlığı diliyorum.
Şen ve esen kalın.
M. Berk Ergin
Hepimizin içinde bir top vurma dürtüsü vardır aslında. Yolda yürürken bize doğru gelen bir topa hareketlenmek, yerde olan bir çöpe vurmak, küçükken çoraplarımızı kullanarak yaptığımız yuvarlağa benzer bir zabazingoyla oynamamız, vs... Bütün bunlar futbola olan aşkı doğrular nitelikte.
Yine yılın büyük çoğunluğunda halkın gündemini hep futbol meşgul ediyor, bunca sorun, sıkıntı, acil durum varken bile televizyon kanalları, gazete, internet gibi haber kaynaklarında hep daha fazla göze batmaktadır. Futbol maçları öyle havada oynanıyor ki hem oynayan hem de seyirci heyecan ve sevinç çığlıklarına bürünerek kendinden geçiyor, hiçbir manası ve haklı gerekçesi de olmayan bu gösterilerde çoğunluk argo kelimelerde kullanılır öyle ki bazen ölmüş değerlerimize bile hakaret ediliyor.
Aslında Türkiye'de futbol bir tutkudur. Hatırlayınız bu uğurda çıkan tartışmaları, kavgaları. Bunlardan birine geçen pazar günü derbide şahit olduk hem de içimizden birini kaybetmenin üzüntüsüyle (Burak Yıldırım). Kendisi çok iyi cana yakın bir abimizdi desteklerini eksik etmezdi üzerimizden, ruhu şad mekanı cennet olsun.. (bu yazımı yazarken duydum ki öldüren şahısta yıllar önce turnuvada hatta penaltılarda karşı karşıya geldiğim Yusuf Ortak’mış, hayat ne garip)
Bir de bu futbolun içinde fanatikler ve holiganlar vardır ki bazı zamanlar bunlar sanki eş-anlamlılarmış gibi kullanılır. Yanlış efendim! Hiç aynı şey olur mu? bu iki terim... Fanatik taraftar işini bilir, takımını destekler, taşkınlık yapmaz, ortamı germez. Holiganlık ise ayrı bir boyuttur; saldırganlık eğilimi gösterirsin. Bu eğilimin beklenen sonucu : ''insanların yaralanması veya ölmesi''?
Bu kadar masum bir sportif faaliyetten bu kadar büyük bir toplumsal sorunun ortaya çıkması insanın hayatındaki spor algısının yok olmaya yüz tuttuğunun bir karinesidir. Bilindiği gibi insan hayatı boşluk kabul etmeyen ilahi bir serüvendir. Ve seyirciler cebinin boşaldığınında farkında bile olmadan bu zevke kurban gitmekte. Evine ekmek götüremeyen nice aldanmış insan,seyretmek için para harcar.ceplerini doldurmak için yine futbol endeksli şans oyunlarına yönelirler,farkında olmadan daha da sıkıntıya girerler. Sonuçta boşalan cepler, yıkılan umutlar, hayatlar, yuvalar ve diğerleri? Sadece bunlar mı?
Her şey bununla yeterli kalmıyor formasından çorabına, t-shirt’ünden ayakkabısına, atkısından şapkasına dek insanlar hep sıkıntıya girmekte. Bu alanda üretim yapan çeşitli uluslararası kapsamda mağazalar ve sayısızca yerli firmalar var. Stadlar yaptırırsın, futbolcu alırsın-satarsın, bakım-onarım derken bir şekilde birilerinin cebinden paralar çıkar ve bu sektörde dönmeye devam eder.
Alın size net bir örnek: Süper Lig maçlarının yayın haklarını almak için 321 milyon Dolar ödeyen Digitürk.Şu paraya bakarmısınız(!). Eğer Digitürk para kazanamasa ihaleyi bu kadar paraya nasıl alabilirdi? bir düşünün. Demek ki futbol artık sportif faaliyetlerin aksine kazanç kapısına döndü.
Bütün bunların yanında futbol karışıklılık ve kışkırtmalar içinde uygun bir zemin oluşturuyor, art niyetliler bunu fırsat bilmekte ve de yoğunlukla bu zemin ve kitleleri kullanmaktadırlar.
Günümüzün futbolu sportif bir faaliyet ya da bir uğraş olmaktan çıkıp büyük bir ekonomik gücü içinde barındıran bir sektör olarak karşımızda durmaktadır. Tabi ki bu ekonomik beklentilerin ve bu gücün doğurduğu sıkıntılar futbolun doğasını da tahrip etmiştir. Futbolda bir mücadelenin sonucunda elde edilen başarılar yerini, bütünüyle kurumsal olarak yapılan faaliyetlere bırakmıştır. Sahada ki başarıların elde edilmesi için yoğun bir kurumsal çalışmalar yapılmaktadır. Futbolun kurumsal kimliği sportif alanın önüne geçmiştir. Bunun yanında futbolun beslediği yeni sektörler ve kazanç alanları ortaya çıkmıştır. Devlet bile futbolun bu yapısını kanıksayıp desteklemiştir. Daha da ileri gidip modern kumarhane diyebileceğimiz bahis oyunları ile bu durumdan nemalanmaya çalışmaktadır. Devlet kendi eliyle vatandaşına kumar oynatmakta ve oynanmasını teşvik etmektedir.
Sağlıklı beden için herkes spor yapıp futbol oynamalıdır derler oysa? Lakin bunlar için ne uygun şartlar ne de altyapı oluşturuldu. Hep saptırma kışkırtma aracı olarak kullanıldı,tüm bu olumsuzluklar arasında sorulması gereken bir soru var;
Futbol neden bu kadar takip ediliyor?
Aslında bu nitelikteki soruları artırabiliriz ama bana göre verilebilecek en iyi cevap kanımca futbolun ve hayatımızın ilişkilendirilmesidir, yani hayatta olduğu gibi futbolda da başımıza ne zaman nerede ne geleceği belli değildir; topu rakip ağlarla buluşturabilirsiniz yanı sıra kendi filelerinizde de görebilirsiniz, kim bilir kırmızı kart görüp oyun dışı da kalabilirsiniz (Ölüm)
Ve bir şekilde bu oyun bitecek bunu da biliyoruz! yeri geliyor sakatlanıyoruz, düşüyoruz, kalkıyoruz..
Yazıma son noktayı koymadan sayın İbrahim Yazıcı hocama ve Burak Yıldırım abimize Allah’tan rahmet tüm spor camiasına ailesine sevenlerine, kendisini onun yoluna adayan tüm yurttaşlarıma kardeşlerime başsağlığı diliyorum.
Şen ve esen kalın.
M. Berk Ergin
KİMLER SPOR AKADEMİSİNE BAŞVURABİLİR
YGS
puan türlerinden birinden 200 puanı alan herkes beden eğitimi spor yüksek okulu
(besyo) mülakatlarına girmeye hak kazanmıştır.
Sporcu
geçmişi olsun ya da olmasın fark etmez spor akademilerine başvurabilir.
Meslek
liselerinin puanı kırılmadan spor akademilerine başvurabilir
Bizler
Öğrencinin Sportif özelliğine göre, YGS puanına göre üniversite seçip yerleştirilmesine
yardımcı oluyoruz
Üniversitelerin
Sınav Tarihleri Ve Sınav Sistemleri Birbirine Benzememektedir!
Öğrencilere
Sınav Sistemine Uygun Olarak Hizmet vermekteyiz.
tüm besyo adaylarına başarılar diliyoruz.
SIKÇA SORULAN SORULAR
**** Besyo’yu kazanmak için spor geçmişi olması şart mı?
İstersen en kral sporcu ol YGS puanın düşük olduktan sonra hiç bir şeye yaramaz.
**** Besyo’yu kazanmak için milli sporcu olmanın avantajı var mı?
Milli sporcular kendi aralarında yarışıyor kontenjanları farklı ve diğer ögrencilere göre biraz daha avantajlılar.
**** Ben hiç spor yapmadım hayatımda ama besyo yu kazanabilir miyim?
Uygulamalı
olan özel yetenek sınavının hiç spor yapmamış olsanız dahi profosyenel
olarak programladığımız çal ısmarla elde edebilirsiniz!
**** Lisansım var besyo’ya girerken avantaj olur mu?
Çok bir yararı olmaz ama koy cebe dursun ne zararı olacak kardeşim J
****Besyo’yu kazandırma garantisi veriyor musunuz?
Tabii ki hayır, biz sadece en iyi şekilde hazırlayacağımızın garantisini varıyoruz.
****Besyo hazırlık kurslarında hazırlanmanın yararı var mı?
Bilinçli ve besyo okumuş olan antrenörle çalışmanın farkı %90 başarı getirir.
****Besyo hazırlık kursunuza sonradan katılmış olsam ne kaybım olur?
Senin performansını antrenörlerimiz görmeden birşey diyemem ama az
biraz spor geçmişin varsa çabuk toparlarsın ve azmine de bağlı tabi ki.
**** Ben sporcuyum ve bir kulübe bağlıyım besyo’yu kazanabilir miyim?
Oldu
o zaman kulüptekiler gelsin besyo' ya yerleşsin bu mülakatlar olmasın
sen hangi dünyada yaşıyorsun kardeşim J branşına güvenip YGS' ye ve özel
yetenek sınavlarına hazırlanmayanlar büyük yanılgı içidedirler Allah
yardımcıları olsun.
****Besyo' yu kazanmak için YGS' nin ne kadar etkisi vardır?
Her bölümün YGS puanı etkisi farklıdır ama ortalama olarak alırsak %50 YGS puanı etkisi diyebilirim…
****Besyo' ya nasıl başvurabilirim?
YGS puanınla üniversitelerin belirlediği baraj puanı alırsan
basvurabilirsin ama baraj da kalma elinden geldiğince yüksek puan almaya
bak derim…
**** Besyo' ya ön kayıt nasıl olunuyor?
Spor yapmasından bir sakınca olmadığına dair sağlık raporu,6 adet
resim, bankaya ücret yatırdığına dair dekont, YGS sonuç belgesi ve
fotokopisi, orada dolduracağın ön kayıt formu
****Besyo' ya başvuru yapmam için kaç puan almam gerekir?
2010 sezonunda genel olarak her üniversitenin baraj puanı 200 dür, fikrimce 2011’de de 200 puan olacaktır…
**** Besyo' ya girmem için barajı geçsem yeterlimi?
YGS puanının önemli olduğunu daha öncesinden söylemiştik, barajı ne kadar çok geçersen kazanma şansında beraberinde gelir J
**** Spor akademilerini kazanmam için kaç puan almam gerekiyor?
230 puanla da kazananlar oluyor 350 puanı olup da kazanamayanlar
oluyor… YGS+sınav parkuruna çalış kazanırsın kısmetinde varsa.
**** Besyo spor akademisi için sadece YGS ye girmem yeterlimidir?
Kırıkkale
üniversitesi beden eğitimi spor yüksek okulu spor yöneticiliği bölümü
için YGS puanınla YGS tercih kılavuzundan mülakata girmeden tercih
yapabilirsin.
**** Besyo' ya girmek için YGS puan türlerinden hangi bolümden puan almam gerekir?
Fark etmez hangi puan türün yüksekse o işleme giriyor.
****Besyo' ya kimler başvuramaz?
Üniversitelerin belirlediği baraj puanının altında puanı olan başvuru yapamıyor…
****Kursunuza katılmak istiyorum bunun için neler gereklidir?
2 adet fotoğraf, ikametgâh ilmuhaberi, nüfus cüzdanı fotokopisi ve sağlık raporu.
****Spor akademilerinin özel yetenek sınavlarında siz de yanımızda bulunacak mısınız?
Öğrencilerimiz nerede sınava girmek isterse orada koordinatörümüz de bulunacaktır.
YGS' NİN SPOR AKADEMİSİNE ETKİSİ
YGS' NİN SPOR AKADEMİSİNE ETKİSİ
Sen ne kadar iyi sporcu olursan ol, sen ne kadar profesyonel takımlarda sporcu olursan ol fark etmez YGS' nin besyo ya etkisini gördüğünüz gibi %55'tir...
Spor akademilerine girmek yalnızca branşla olmuyor. Bunun koordinasyon parkuru, bazı yerlerde 100, 800, 1500 metre koşuları, bazı yerlerde mekik koşusu ve de Cooper testi yapılmaktadır.
Biz BESYO' lu antrönerlere burada büyük bir görev düşmektedir! Öğrencilerimizin YGS puanına, yeteneğine hangi üniversitenin spor akademisi de daha başarılı olabileceğine önceden karar verip örgencimize o üniversiteye antrenörlerimiz ve koordinatörlerimiz eşliğinde gönderiyoruz.
Kimileri size der ki; sen barajı geç bize şu kadar ücret ver biz seni yerleştireceğiz derler. ARKADAŞLAR! Sakın böyle şeylere inanmayın hiç aklınız alıyor mu YGS nin bu kadar etkili olduğu biryerde bu söze inanıyor musunuz? İNANMAYIN! Onlar umut tacirleri siz geleceğe umutla bakan keşke şu BESYO' yu kazanıp da beden eğitimi öğretmeni olayım diye düşünenlerin KENELERİDİR!
YGS' ni baraj puanının üstlerine taşırsan ve düzenli şekilde istediğin üniversitenin parkuruna çalışırsan kazanamama gibi bir ihtimalin olmaz !
****YOKUŞTA AKMAYAN TER İNİŞTE GÖZYAŞI OLARAK GERİ DÖNECEKTİR ****
****KİM DAHA ÇOK TER DÖKERSE O KAZANSIN ****
MERSİN ÜNİVERSİTESİ PARKUR
MERSİN ÜNİVERSİTESİ PARKUR
MERSİN ÜNİVERSİTESİ 2011-2012 BESYO SINAV KILAVUZU ÇOK YAKINDA GÜNCELLENECEKTİR.BİZİ TAKP EDİN
HACETTEPE ÜN.KOORD.PARKURU BESYO
HACETTEPE ÜN.KOORD.PARKURU BESYO
hacettepe üniversitesi koordinasyon parkuru 2011-2012 besyo
GAZİ ÜNİ. KOORDİNASYON PARK. BESYO
GAZİ ÜNİ. KOORDİNASYON PARK. BESYO
Gazi üniversitesi özel yetenek sınavı 2011-2012 besyo koordinasyon parkuru çok yakında güncellenecektir.
DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ PARKUR
DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ PARKUR
DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ ÖZEL YENETEK SINAVI BESYO 2011-2012 PARKUR
AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ BESYO PARKUR
AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ BESYO PARKUR
AFYON ÜNİVERSİTESİ ÖZEL YETENEK SINAVI BESYO 2011-2012
SPOR AKADEMİSİ TABAN PUANLARI (2013)
PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ (DENİZLİ)
BÖLÜM : BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ
BAYANLARDA: EN DÜŞÜK PUAN: 239,159 EN YÜKSEK PUAN : 272,041 ERKEKLERDE: EN DÜŞÜK PUAN:244,422 EN YÜKSEK PUAN : 269,403 BÖLÜM :
ANTRENÖRLÜK EN DÜŞÜK PUAN : 241,737 EN YÜKSEK PUAN : 268,157
BÖLÜM : REKREASYON
ERKEKLERDE : EN DÜŞÜK PUAN : 245,513 EN YÜKSEK PUAN:261.197 BAYANLARDA : EN DÜŞÜK PUAN:237,149 EN YÜKSEK PUAN:272,041
GAZİ ÜNİVERSİTESİ : ANTRENÖRLÜK 250
:ÖĞRETMENLİK 300
ANKARA ÜNİVERSİTESİ : ERKEKLERDE : 230
: BAYANLARDA : 230
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ : ERKEKLERDE : 265
: BAYANLADA 265
KÜTAHYA ÜNİVERSİTESİ : ERKEKLERDE : 200
: BAYANLARDA 200
SAMSUN ÜNİVERSİTESİ : ERKEKLERDE 160
BAYANLARDA 145
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ : ERKEKLERDE 180
: BAUANLARDA 170
:ÖĞRETMENLİK 300
ANKARA ÜNİVERSİTESİ : ERKEKLERDE : 230
: BAYANLARDA : 230
HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ : ERKEKLERDE : 265
: BAYANLADA 265
KÜTAHYA ÜNİVERSİTESİ : ERKEKLERDE : 200
: BAYANLARDA 200
SAMSUN ÜNİVERSİTESİ : ERKEKLERDE 160
BAYANLARDA 145
BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ : ERKEKLERDE 180
: BAUANLARDA 170
AMASYA ÜNİVERSİTESİ
BÖLÜM:BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ
ERKEKLERDE :EN DÜŞÜK PUAN:175,683 EN YÜKSEK PUAN:243,836 BAYANLARDA: EN DÜŞÜK PUAN:179,942 EN YÜKSEK PUAN:231,699
KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ
BÖLÜM:BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ
ERKEKLERDE:EN DÜŞÜK PUAN:183,113 EN YÜKSEK PUAN:255,565 BAYANLARDA:EN DÜŞÜK PUAN:182,239 EN YÜKSEK PUAN:253,123 4
MERSİN ÜNİVERSİTESİ
BÖLÜM:BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ
ERKEKLERDE:EN DÜŞÜK PUAN:228,953 EN YÜKSEK PUAN:278,978 BAYANLARDA:EN DÜŞÜK PUAN:174,578 EN YÜKSEK PUAN:249,268
AKSARAY ÜNİVERSİTESİ
BÖLÜM:BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ
ERKEKLERDE:EN DÜŞÜK PUAN:192,261 EN YÜKSEK PUAN:246,956 BAYANLARDA:EN DÜŞÜK PUAN:175,618 EN YÜKSEK PUAN:232,588
BÖLÜM:ANTRENÖRLÜK
ERKEKLERDE:EN DÜŞÜK PUAN:167.853 EN YÜKSEK PUAN:245.190 BAYANLARDA:EN DÜŞÜK PUAN:170.370 EN YÜKSEK PUAN:230.152
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ KARAMÜRSEL BESYO
BÖLÜM:BEDEN
EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ ERKEKLERDE:EN YÜKSEK PUAN:271,072 EN DÜŞÜK
PUAN:222,607 BAYANLARDA:EN YÜKSEK PUAN:252,904 EN DÜŞÜK PUAN:197,819
KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ
BÖLÜM:BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ
ERKEKLERDE:EN DÜŞÜK PUAN:198,748(Atletizm)EN YÜKSEK PUAN:248,949(Futbol)
BAYANLARDA:EN DÜŞÜK PUAN:177,545(Hentbol)EN YÜKSEK PUAN:252,898(Güreş)
2014 Yılı Antrenör Vize İşlemleri
2014 Yılı Antrenör Vize İşlemleri
2014 yılı Antrenör Vize Semineri Yapılmayacak olup Federasyonumuzca 2013 yılı içerisinde düzenlenen Antrenör ve Hakem Teknik Eğitim Seminerlerinden en az 2 tanesine katılmak şartıyla federasyonumuza 400 TL ücret yatıran antrenörlerimizin 2014 yılı Antrenör Vizesi yapılacaktır. Bu seminerlerden 1 tanesine katılanlar 600 TL, seminerlerin hiç birine katılmayanlar 800 TL Federasyonumuz PTT Posta Çeki 899 515 Numaralı Hesabına yatırmaları durumunda 2014 yılı Antrenör Vizeleri yapılacaktır. Belirtilen ücret yatırıldıktan sonra aşağıdaki formun doldurulması gerekmektedir.(Başvurular ve ücretler en geç 20 Aralık 2013 Cuma günü mesai bitimine kadar yapılmalıdır.)Hakem Seviye Tespit Sınavı ve Terfi Sınavları'nın yapılacağı tarihler ile detayları ilerleyen günlerde duyurulacaktır.
1- En az 2 tane Antrenör ve Hakem Teknik Eğitim Seminerlerine katılmak şartıyla; Federasyonumuz
PTT Posta Çeki 899 515 Numaralı Hesabına 400 TL Yatırarak Açıklamaya
Ad-Soyad, 2014 Yılı Antrenör Vize Ücreti Yazdırmaları Gerekmektedir.
2- En az 1 tane Antrenör ve Hakem Teknik Eğitim Seminerlerine katılanlar; Federasyonumuz
PTT Posta Çeki 899 515 Numaralı Hesabına 600 TL Yatırarak Açıklamaya
Ad-Soyad, 2014 Yılı Antrenör Vize Ücreti Yazdırmaları Gerekmektedir.
3- Antrenör ve Hakem Teknik Eğitim Seminerlerinden hiç birine katılmayanlar; Federasyonumuz
PTT Posta Çeki 899 515 Numaralı Hesabına 800 TL Yatırarak Açıklamaya
Ad-Soyad, 2014 Yılı Antrenör Vize Ücreti Yazdırmaları Gerekmektedir.
4- Yönetim
Kurulumuzun almış olduğu karar gereği 60 Yaş ve Üzeri muaf
sayılacaktır. Muaflıktan faydalanmak isteyenlerin federasyonumuza
dilekçeyle başvurmaları gerekmektedir.
5-Gençlik
Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüklerinde Sözleşmeli veya Kadrolu Çalışan
Karate Antrenörlerinin Antrenör Vize ücretleri Bağlı Bulundukları İl
Müdürlüklerince uygun görüldüğü takdirde bütçe imkanları dahilinde
karşılanabilir.
09-11 Ocak 2013 Tarihleri arasında İstanbul' da yapılacak olan Türkiye Ümit-Genç ve 21 Yaş Altı Karate Şampiyonası için;
09-11 Ocak 2013 Tarihleri arasında İstanbul' da
yapılacak olan Türkiye Ümit-Genç ve 21 Yaş Altı Karate Şampiyonası için;
a) İnternet Kayıtları 03 Ocak Cuma Günü Saat 23.59' a kadar açık olacak olup, belirtilen tarihe kadar Sporcu ekleme, çıkarma ve düzeltme işlemleri yapılabilmektedir.
b) Tüm Kategorilerin Kesin Kayıtları 08 Ocak Çarşamba günü Saat 14.00 - 19.00 saatleri arasında yapılacak olup, İlgili Antrenör ve ya İdareciler Tüm sporcuların Lisanslarını, Karate Federasyonu Kyu veya Dan Kartlarını ve Kafile Listelerini Organizasyon Kuruluna ibraz etmek zorundadırlar.
c) Tartılar WKF Kurallarına göre Müsabaka günleri Kontrol Tartısı niteliğinde yapılacak olup, Kilo problemi olan sporcular müsabakalara Kesinlikle alınmayacaktır.
Müsabaka Kayıt Sistemi, Müsabaka Reglamanı, Müsabaka Programı ve Ayrıntılar için tıklayınız...
a) İnternet Kayıtları 03 Ocak Cuma Günü Saat 23.59' a kadar açık olacak olup, belirtilen tarihe kadar Sporcu ekleme, çıkarma ve düzeltme işlemleri yapılabilmektedir.
b) Tüm Kategorilerin Kesin Kayıtları 08 Ocak Çarşamba günü Saat 14.00 - 19.00 saatleri arasında yapılacak olup, İlgili Antrenör ve ya İdareciler Tüm sporcuların Lisanslarını, Karate Federasyonu Kyu veya Dan Kartlarını ve Kafile Listelerini Organizasyon Kuruluna ibraz etmek zorundadırlar.
c) Tartılar WKF Kurallarına göre Müsabaka günleri Kontrol Tartısı niteliğinde yapılacak olup, Kilo problemi olan sporcular müsabakalara Kesinlikle alınmayacaktır.
Müsabaka Kayıt Sistemi, Müsabaka Reglamanı, Müsabaka Programı ve Ayrıntılar için tıklayınız...
Antrenör Chris Dial İle Röportaj
İstanbul’dan Malatya’ya, Çanakkale’den
Diyarbakır’a neredeyse Türkiye’nin bütün şehirlerinde genç
basketbolculara antrenörlük yaptı. Basketbol ve Pass It On Kampı üzerine
görüşlerini aldık.

San Antonio, Teksas’ta doğan Chris Dial, Teksas Lutheran Üniversitesi’ndeki eğitimi sırasında antrenörlük tutkusunu farketti. İlk başantrenörlük deneyimini 2002-2003 yılında St. Gerard Lisesi basketbol takımında yaşadı. Sonraki yıllarda ABD genelinde birçok lisede antrenörlük yapan Chris, 2010 yılında Türkiye Basketbol Federasyonu ile çalışmaya başladı. Dünya Çocukları Kampı ve 12 Dev Adam Basketbol Okulları’nda görev aldı. Aynı zamanda Teksas Eyalet Üniversitesi’nden Uluslararası İlişkiler dalında yüksek lisans derecesine sahip.
Türk basketboluyla yolun nasıl kesişti?
2009 yılında TBF’nin düzenlediği yaz kamplarında görev almam istenmişti. Bu fırsatı değerlendirdim ve o yazdan bugüne TBF’nin birçok organizasyonunda görev aldım. Kendimi TBF ailesinin bir parçası olarak görüyorum.
12 Dev Adam Basketbol Okulları kapsamındaki projelerde görev almak için beş kez Türkiye’ye geldin. İlk tecrüben nasıldı? Beklentilerin neydi? Seni şaşırtan bir şey oldu mu?
Evet, Türkiye’ye beş kez geldim ve hepsi de harikaydı. İlk geldiğimde adresim, dünya üzerindeki en heyecan verici şehirlerden biri olan İstanbul’du. New York ve Los Angeles gibi ABD’nin büyük şehirlerinde birçok kez bulunmuş olmama rağmen, İstanbul’un büyüklüğü ve sahip olduğu derin tarih beni çok şaşırtmıştı. Türkiye’nin çok zengin bir tarihi olduğunu biliyor ve bu yönüyle ilginç bir tecrübe olacağını tahmin ediyordum. Fakat okuduğunuz kitapların ve internetten edindiğiniz bilgilerin, İstanbul’a vardığınızda, bu zengin tarihi ve kültürü anlatmakta yetersiz kaldığını görüyorsunuz. İlk gelişimde Batı’da Çanakkale, Denizli, Fethiye ve İzmir gibi şehirleri görme fırsatım oldu. Kastamonu’daki dağları görme ve Diyarbakır’da kamp yaptığımız sırada da Güneydoğu’nun sahip olduğu zengin tarihi tanıma imkânım oldu. Yemekler ve insanların sıcakkanlılığı, Türkiye ile ilgili tecrübelerimin en ön çıkan öğeleri diyebilirim. Tüm bunlar, her yaz Türkiye’ye gelirken yeni bir heyecan duymama sebep oluyor.
Türk kadın basketbolunun durumuyla ilgili ne düşünüyorsun?
Türk kadın basketbolu hızlı bir yükselişte. Kısa bir sürede FIBA sıralamasında 13. sıraya kadar yükselmiş olması da bunu gösteriyor zaten. Geçtiğimiz beş yıl içinde kamplarımıza katılan ve bir şekilde basketbolun içinde bulunan kız sporcu sayısının büyük oranda arttığını farkettim.2012 yılında Diyarbakır’a gittiğimde, 2009 yılına kıyasla çok daha fazla sayıda kız sporcu ve antrenör katılımı söz konusuydu. Kamplarda bizimle çalışan en iyi antrenörler arasında birçok kadın antrenör var. Kadın basketbolundaki büyüme ve bunun yalnızca Türkiye’de değil bölgedeki diğer ülkelerde de yarattığı olumlu etkiyi zevkle takip ediyorum.
Children of the World 2010/Dünya Çocukları 2010 projesinde de görev aldın. Bu projedeki tecrübelerinden bahseder misin?
Bu proje sırasında harika tecrübeler edindim. Birbirleriyle savaş içinde olan ülkelerden çocukların, aynı ekip içinde, basketbol paydasında bir araya gelmeleri ve onları bu gözle izlemek çok etkileyiciydi. Kapanış seremonisindeki atmosfer, kampta geçirilen bir haftada ortaya çıkan dostlukların çok farklı anlamları olduğunu en iyi şekilde gösteriyordu. Bu projede görev almak, katılımcılar için olduğu gibi, benim için de gerçekten hayatta bir kez yaşanabilecek bir tecrübeydi.
2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası’nın bir parçası olan ‘Pass It On’ Kampı’na baktığımızda, bu proje dünyanın çeşitli ülkelerinden buraya gelecek çocuklar üzerinde nasıl bir etki yaratacaktır?
2014 Pass It On Kampı, kampa katılacak erkek ve kız sporcuların hayatlarını değiştirme potansiyeline sahip bir proje. Böylesine bir etkisi olabileceğine inanıyorum. Kampa katılacak çocuklar için çok iyimser ve heyecanlıyım çünkü bu kapsamda bir projenin yalnızca basketbolda değil, hayatlarının diğer alanlarında da yol gösterici bir etkisi olacaktır. Takım sporlarının bizlere öğrettiği pek çok ders vardır, basketbolda da durum farklı değil. Bu kampta edinecekleri tecrübeler, kararlarını ve önlerine çıkacak fırsatları değerlendirme şanslarını çok olumlu bir şekilde etkileyecektir. TBF için bu çocukları basketbol paydasında bir araya getirmek ve yalnızca birer basketbolcu olarak değil iyi birer insan olarak gelişimlerine destek olmak, çok değerli bir fırsat. Bunun gibi organizasyonlar büyük başarılar elde etmek için de itici bir güç görevi görüyor.
San Antonio, Teksas’ta doğan Chris Dial, Teksas Lutheran Üniversitesi’ndeki eğitimi sırasında antrenörlük tutkusunu farketti. İlk başantrenörlük deneyimini 2002-2003 yılında St. Gerard Lisesi basketbol takımında yaşadı. Sonraki yıllarda ABD genelinde birçok lisede antrenörlük yapan Chris, 2010 yılında Türkiye Basketbol Federasyonu ile çalışmaya başladı. Dünya Çocukları Kampı ve 12 Dev Adam Basketbol Okulları’nda görev aldı. Aynı zamanda Teksas Eyalet Üniversitesi’nden Uluslararası İlişkiler dalında yüksek lisans derecesine sahip.
Türk basketboluyla yolun nasıl kesişti?
2009 yılında TBF’nin düzenlediği yaz kamplarında görev almam istenmişti. Bu fırsatı değerlendirdim ve o yazdan bugüne TBF’nin birçok organizasyonunda görev aldım. Kendimi TBF ailesinin bir parçası olarak görüyorum.
12 Dev Adam Basketbol Okulları kapsamındaki projelerde görev almak için beş kez Türkiye’ye geldin. İlk tecrüben nasıldı? Beklentilerin neydi? Seni şaşırtan bir şey oldu mu?
Evet, Türkiye’ye beş kez geldim ve hepsi de harikaydı. İlk geldiğimde adresim, dünya üzerindeki en heyecan verici şehirlerden biri olan İstanbul’du. New York ve Los Angeles gibi ABD’nin büyük şehirlerinde birçok kez bulunmuş olmama rağmen, İstanbul’un büyüklüğü ve sahip olduğu derin tarih beni çok şaşırtmıştı. Türkiye’nin çok zengin bir tarihi olduğunu biliyor ve bu yönüyle ilginç bir tecrübe olacağını tahmin ediyordum. Fakat okuduğunuz kitapların ve internetten edindiğiniz bilgilerin, İstanbul’a vardığınızda, bu zengin tarihi ve kültürü anlatmakta yetersiz kaldığını görüyorsunuz. İlk gelişimde Batı’da Çanakkale, Denizli, Fethiye ve İzmir gibi şehirleri görme fırsatım oldu. Kastamonu’daki dağları görme ve Diyarbakır’da kamp yaptığımız sırada da Güneydoğu’nun sahip olduğu zengin tarihi tanıma imkânım oldu. Yemekler ve insanların sıcakkanlılığı, Türkiye ile ilgili tecrübelerimin en ön çıkan öğeleri diyebilirim. Tüm bunlar, her yaz Türkiye’ye gelirken yeni bir heyecan duymama sebep oluyor.
Türk kadın basketbolunun durumuyla ilgili ne düşünüyorsun?
Türk kadın basketbolu hızlı bir yükselişte. Kısa bir sürede FIBA sıralamasında 13. sıraya kadar yükselmiş olması da bunu gösteriyor zaten. Geçtiğimiz beş yıl içinde kamplarımıza katılan ve bir şekilde basketbolun içinde bulunan kız sporcu sayısının büyük oranda arttığını farkettim.2012 yılında Diyarbakır’a gittiğimde, 2009 yılına kıyasla çok daha fazla sayıda kız sporcu ve antrenör katılımı söz konusuydu. Kamplarda bizimle çalışan en iyi antrenörler arasında birçok kadın antrenör var. Kadın basketbolundaki büyüme ve bunun yalnızca Türkiye’de değil bölgedeki diğer ülkelerde de yarattığı olumlu etkiyi zevkle takip ediyorum.
Children of the World 2010/Dünya Çocukları 2010 projesinde de görev aldın. Bu projedeki tecrübelerinden bahseder misin?
Bu proje sırasında harika tecrübeler edindim. Birbirleriyle savaş içinde olan ülkelerden çocukların, aynı ekip içinde, basketbol paydasında bir araya gelmeleri ve onları bu gözle izlemek çok etkileyiciydi. Kapanış seremonisindeki atmosfer, kampta geçirilen bir haftada ortaya çıkan dostlukların çok farklı anlamları olduğunu en iyi şekilde gösteriyordu. Bu projede görev almak, katılımcılar için olduğu gibi, benim için de gerçekten hayatta bir kez yaşanabilecek bir tecrübeydi.
2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası’nın bir parçası olan ‘Pass It On’ Kampı’na baktığımızda, bu proje dünyanın çeşitli ülkelerinden buraya gelecek çocuklar üzerinde nasıl bir etki yaratacaktır?
2014 Pass It On Kampı, kampa katılacak erkek ve kız sporcuların hayatlarını değiştirme potansiyeline sahip bir proje. Böylesine bir etkisi olabileceğine inanıyorum. Kampa katılacak çocuklar için çok iyimser ve heyecanlıyım çünkü bu kapsamda bir projenin yalnızca basketbolda değil, hayatlarının diğer alanlarında da yol gösterici bir etkisi olacaktır. Takım sporlarının bizlere öğrettiği pek çok ders vardır, basketbolda da durum farklı değil. Bu kampta edinecekleri tecrübeler, kararlarını ve önlerine çıkacak fırsatları değerlendirme şanslarını çok olumlu bir şekilde etkileyecektir. TBF için bu çocukları basketbol paydasında bir araya getirmek ve yalnızca birer basketbolcu olarak değil iyi birer insan olarak gelişimlerine destek olmak, çok değerli bir fırsat. Bunun gibi organizasyonlar büyük başarılar elde etmek için de itici bir güç görevi görüyor.
Muhteşem On Yıl
Türk kadın basketbolunun 9 yılda uluslararası arenada hızla yükselmesini sağlayan sporcularımız, dünyanın en iyilerine karşı bir ilki daha gerçekleştirip Dünya Şampiyonası’nda madalya kazanmak için mücadele edecek.
2005: Dönüm Noktası
2005 yılı, Türk kadın basketbolu için önemli dönüm noktalarından biri oldu. Kadınlar EuroBasket 2005’in ev sahibi olarak doğrudan katıldığımız turnuvada takımımız, Avrupa’da bu seviyede mücadele edebileceğini taraftarlarına ve rakiplerine kanıtlamıştı.
“EuroBasket 2005 unutamayacağımız ve bizi motive eden bir tecrübe oldu. İlk kez Türkiye’de kadın basketbolunun sahip olduğu potansiyeli dünyaya gösterdik” diye yorumluyor o günleri TBF Yönetim Kurulu Üyesi Jülide Sonat.
Turnuvayı ribaunt sıralamasında lider (11.3), sayı sıralamasında dördüncü sırada (19.5) bitiren Nevriye Yılmaz: “EuroBasket’e ilk kez katılmış olsak da, kendimizden beklentimiz yüksekti. Elde ettiğimiz sonuç, hepimizi daha yüksek hedefler koymaya ve bu hedeflere ulaşmak için daha fazla çalışmaya motive etti.”
2011: Podyumdayız
İlk EuroBasket deneyiminden sadece 6 yıl sonra, 2011’de gümüş madalya kazanarak podyuma çıktık.
Belarus maçı, çeyrek final yolunda ya tamam ya devam niteliğindeydi. “Belarus maçı bizim için büyük bir sınavdı” diyen takım menajeri Canan Erdoğan, teknik yönetimden sporculara tüm takımın çeyrek final için kenetlendiğini ve varını yoğunu sahaya koyduğunu belirtiyor. Şaziye İvegin’in 17 sayıyla parladığı karşılaşmayı kazanarak madalya yolunda ilk adımı atmıştık.
Çeyrek finalde Karadağ galibiyetinin ardından, turnuvanın belki de en heyecanlı maçında yarı finalde son şampiyon Fransa’yı yenerek madalyayı garantiledik. Finalde Rusya’ya kaybetsek de, tarihimizde ilk kez gümüş madalya ile eve dönmenin gururunu yaşıyorduk.
‘Turnuvanın En İyi Beşi’ne seçilen ilk Türk oyuncu olan Nevriye Yılmaz için bu turnuvanın farklı bir anlamı da vardı: “Turnuvanın en iyi beşine seçilmiş olmak büyük bir gururdu ama tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonası’nda ülkemize bir madalya kazandırmış olmak çok daha anlamlıydı.”
2012: Olimpiyattayız
Haziran 2012’de Ankara’da ev sahipliği yaptığımız FIBA Kadınlar Olimpiyat Elemeleri’nde Porto Riko, Japonya ve Arjantin’e karşı oynadığımız üç maçı da kazanarak Londra Olimpiyatları’na bileti kaptık ve ilk kez Olimpiyatlara katılma hakkını elde etmiş olduk.
Grupta oynadığı 5 maçta yalnızca Olimpiyat Şampiyonu olan ABD’ye kaybeden ve 4 galibiyet 1 mağlubiyet ile üst tura çıkan milli takımımız, EuroBasket 2011’in rövanşı olarak da görülebilecek maçta bir kez daha Rusya ile çeyrek finalde karşılaştı. Maçın bitimine 13 saniye kala Becky Hammon’ın sayılarına engel olamadık ve 66-63’lük skorla madalya hayalimize maalesef ulaşamadık.
Canan Erdoğan: “Olimpiyatlarda ülkemizi temsil etmek bambaşka bir tecrübeydi. Oyuncularımız ellerinden gelenin en iyisini sahaya koydular ve Türk kadın basketbolunun kısa süre içinde nasıl bir seviyeye geldiğini bir kez daha göstermiş oldular.”
Londra Olimpiyatı’nı beşinci olarak tamamlayan Türk Milli Takımı, Avrupa arenasındaki iddiasını, Dünya arenasına taşımış oldu.
2013: Bir Madalya Daha
EuroBasket 2013’ten önce Türkiye ilk kez bir turnuvanın en güçlü madalya adaylarından biri olarak gösteriliyordu.
Grup maçları ve çeyrek finalden sonra, bir kez daha EuroBasket 2011’in rövanşı olarak gösterilen maçta bu kez Fransa’ya karşı finale kalmak için mücadele ettik. Esmeral Tunçluer’in 20 sayılık performansı yeterli olmadı ve 57-49’luk skorla altın madalya şansını kaçırdık.
Fakat işimiz daha bitmemişti. Zihinsel ve moral olarak madalyaya odaklanmış Türk Milli Takımı, bronz madalya maçında Sırbistan’a karşı 92-71 ile galip geldi ve bir kez daha podyuma çıkarak ülkemizi gururlandırdı.
“Bu turnuvada kazandığımız madalya, 2011’deki başarımızın tesadüf olmadığının bir göstergesiydi” diyen Sonat, “Sporcularımız, Türkiye’nin daha büyük başarılar elde edecek lider bir basketbol ülkesi olduğunu çok iyi şekilde gösterdiler” diye ekliyor bu turnuvayı anarken.
2014: Seyircimiz Önünde Dünya Sahnesinde
Milli takımımız bu yaz bir kez daha kendi seyircisi önünde mücadele edecek. Türkiye’yi 8 yıl içinde tahmin edilemeyecek bir seviyeye çıkaran sporcularımız, dünya yıldızlarına karşı bir ilki daha gerçekleştirip Dünya Şampiyonası’nda madalya kazanmak için mücadele edecek. Onlar tarih yazarken, bizler her adımlarında onlara destek olacağız.
“Böyle bir fırsat insanın eline hayatta bir kez geçer. Dünyanın en büyük organizasyonunda, kendi seyircimiz önünde çok özel bir tecrübe olacak” diye anlatıyor hislerini kaptan Nevriye Yılmaz.
Aralık Bülteni'ndeki diğer haberler:
Başkanın Mesajı
Antrenör Chris Dial İle Röportaj
Liglerimizde Heyecan Devam Ediyor
2014’e Doğru: 2014 FIBA Kadınlar Dünya Şampiyonası Yaklaşırken
Yönerge Değişimleri Yürürlüğe Girdi
Yabancı uyruklu sporcularının sezon içinde sakatlanmalarıyla ilgili olarak yönerge yürürlüğe girdi.
Lig Kurulu
toplantılarında kulüpler tarafından talep edilen Basketbol 1. Liglerinde
yer alan takımların, yabancı uyruklu sporcularının sezon içinde
sakatlanmalarıyla ilgili olarak yönerge yürürlüğe girdi.Yönerge içeriğine ulaşmak için tıklayınız
Masa tenisi 3.çalıştayı 09-12 ocak 2014 tarihlerinde Antalya'da yapılacaktır.(Güncellendi)
Federasyonumuzun 2013-2014 sezonu faaliyet programında yer alan Masa
Tenisi Federasyonu 3.ÇALIŞTAYI 09-12 Ocak 2014 tarihleri arasında
Antalya CROWN PLAZA otelinde yapılacaktır.
İL TEMSİLCİLERİMİZDEN İSTENECEK BİLGİLER:
1.İlinizde Federasyon faaliyetleri ve il içi faaliyetlerine katılan tüm külüplerimize ekteki bilgi formunu kız ve erkek takımları ayrı ayrı olmak üzere doldurulması ( Formların CD ortamında kaydedilip getirilmesi gerekmektedir.)
2.İlinizdeki Minik sporcuların fotoğraflarını çekerek isimleri ve doğum tarihleri ile birlikte CD ortamında kaydedilerek getirilmesi.(web sayfası minik sporcularımız bölümünde yayınlanmak üzere)
3.İlinizde diğer illerden farklı olarak yaptığınız çalışmalar var ise beş dakikalık sunum halinde hazırlanıp getirilmesi.
4.İl temsilcilerimiz Çalıştaya gelirken bir adet vesikalık fotoğraflarını da getirmeleri gerekmektedir.
İL TEMSİLCİLERİMİZDEN İSTENECEK BİLGİLER:
1.İlinizde Federasyon faaliyetleri ve il içi faaliyetlerine katılan tüm külüplerimize ekteki bilgi formunu kız ve erkek takımları ayrı ayrı olmak üzere doldurulması ( Formların CD ortamında kaydedilip getirilmesi gerekmektedir.)
2.İlinizdeki Minik sporcuların fotoğraflarını çekerek isimleri ve doğum tarihleri ile birlikte CD ortamında kaydedilerek getirilmesi.(web sayfası minik sporcularımız bölümünde yayınlanmak üzere)
3.İlinizde diğer illerden farklı olarak yaptığınız çalışmalar var ise beş dakikalık sunum halinde hazırlanıp getirilmesi.
4.İl temsilcilerimiz Çalıştaya gelirken bir adet vesikalık fotoğraflarını da getirmeleri gerekmektedir.
Antrenör Gelişim Seminerlerinin Üçüncüsü Antalya'da Yapılacak...
Antrenör Gelişim seminerlerinin üçüncüsü 10 Ocak 2014 tarihinde saat
10:00 da Crawn Plaza otel Antalya da yapılcaktır.Seminere katılacak olan
Antrenörler seminere katılacaklarını belirten
dilekçelerini Federasyonumuzun 0 312 310 51 32 nolu faksına 07.Ocak 2014
Salı günü mesai bitimine kadar göndermeleri gerekmektedir.Ayrıca
seminere katılacak olan Antrenörler Federasyonumuzun Garanti Bankası Ankara Anafartalar Caddesi Şubesindeki TR02 0006 2000 7110 0006 2995 11 İBAN Nolu hesabına 100 TL yatıracak
dekontunu gelirken yanlarında getireceklerdir.Seminere katılacak olan
Antrenörlerimize Federasyonumuz tarafından otelde öğle yemeği verilecek
olup konaklamak isteyen Antrenörlerimiz kendi imkanları ile
konaklayabileceklerdir.
6 Ocak 2014 Pazartesi
TC KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI
TC KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI
1. Öğrenci Kontenjanları, kayıtları ve bunlarla ilgili tüm yazışmaları yapmak, 2. Öğrenci başarı oranları, kredi, burs vb. işlemlerin takibi ve ilgili kurumlarla yazışmaların yapılması, 3. Üniversite içindeki tüm birimlerle, öğrenciler ve eğitim ile ilgili yazışmaları yapmak, 4. Eğitimle ilgili Senato Kararlarının (Bölüm açılması, okul açılması ve kapatılmaları) YÖK ile yazışmalarının yapılması ve takibi, 5. Öğrenci harç işlemlerinin takibi ve yazışmalarının yapılması, 6. Öğrencilerle ilgili istatistiki bilgilerin düzenlenip ilgili kurumlarla yazışmalarının yapılması, 7. Yabancı Uyruklu öğrencilerin başvuru, yerleştirme ve kayıtlarının yapılması ile tm yazışmalarının yapılması, 8. Mezun olan öğrencilerin diplomaları ve diploma eklerinin hazırlanarak öğrencilere tesliminin yapılması ve arşivlenmesi, 9. Öğrenci Bilgi Sisteminin sağlıklı yürütülmesi, 10. Ders Kataloglarının açılması, düzenlenmesi ve Akademik personellerin not girişlerinin düzenlenmesi
1992 Yılında kurulan
Üniversitemizde, Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı’da aynı yılda Merkezi
olarak kurulmuştur. Kurulduğu ilk yıllarda 3556 öğrenci mevcuduna
karşılık olarak 1 Şef, 6 Memur olmak üzere 7 personel ile hizmet
vermekteydik. İlk Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı görevini vekaleten
Leyla KAYA yürütmekteydi. (1992-1999) Daha sonraki yıllarda yeni
Fakülte,Yüksekokul ve Meslek Yüksekokulları açıldıkça Öğrenci İşleri
Daire Başkanlığı’da merkezi olmaktan çıkıp her birim içinde öğrenci
işleri büroları kurulmuş olup tüm birimlerdeki öğrenci işleri büroları,
Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı koordinasyonunda hizmet vermektedir.
Şu anda Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı Ömer YAZICI Başkanlığında burada
belirtilen öğrenci mevcuduna karşılık 2 Şube Müdürü, 3 Şef, 6 Memur ve
1 Yrd. Tekn. Olmak üzere 12 personel ile hizmet vermektedir.
GÖREV VE SORUMLULUKLARI
1. Öğrenci Kontenjanları, kayıtları ve bunlarla ilgili tüm yazışmaları yapmak, 2. Öğrenci başarı oranları, kredi, burs vb. işlemlerin takibi ve ilgili kurumlarla yazışmaların yapılması, 3. Üniversite içindeki tüm birimlerle, öğrenciler ve eğitim ile ilgili yazışmaları yapmak, 4. Eğitimle ilgili Senato Kararlarının (Bölüm açılması, okul açılması ve kapatılmaları) YÖK ile yazışmalarının yapılması ve takibi, 5. Öğrenci harç işlemlerinin takibi ve yazışmalarının yapılması, 6. Öğrencilerle ilgili istatistiki bilgilerin düzenlenip ilgili kurumlarla yazışmalarının yapılması, 7. Yabancı Uyruklu öğrencilerin başvuru, yerleştirme ve kayıtlarının yapılması ile tm yazışmalarının yapılması, 8. Mezun olan öğrencilerin diplomaları ve diploma eklerinin hazırlanarak öğrencilere tesliminin yapılması ve arşivlenmesi, 9. Öğrenci Bilgi Sisteminin sağlıklı yürütülmesi, 10. Ders Kataloglarının açılması, düzenlenmesi ve Akademik personellerin not girişlerinin düzenlenmesi
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ÇİFT ANADAL PROGRAMI YÖNETMELİĞİ
KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ÇİFT ANADAL PROGRAMI YÖNETMELİĞİ
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Kocaeli Üniversitesinde çift anadal programlarının açılmasına, başvuru ve kabul koşullarına, yürütülmesine ve bitirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; Kocaeli Üniversitesi çift anadal programlarına ilişkin hükümleri kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (2) numaralı alt bendi ile 14 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) AKTS: Avrupa Kredi Transfer Sistemini,
b) Birinci anadal: Öğrencinin, başvuru tarihinde kayıtlı bulunduğu lisans programını,
c) Bölüm: Kocaeli Üniversitesi birimlerinin LYS ile öğrenci kabul eden bölümünü,
ç) ÇAP: Çift anadal programını,
d) Çift anadal (ikinci anadal): Öğrencinin başvurduğu ve kabul edildiği ikinci lisans programını,
e) Danışman: Öğrencilerin eğitim, öğretim ve diğer sorunlarıyla ilgilenmek üzere görevlendirilen öğretim elemanını,
f) GNO: Genel not ortalamasını,
g) Kurul: Kocaeli Üniversitesine bağlı fakülte/yüksekokulların kurullarını,
ğ) Rektör: Kocaeli Üniversitesi Rektörünü,
h) Senato: Kocaeli Üniversitesi Senatosunu,
ı) Üniversite: Kocaeli Üniversitesini,
i) Yönetim Kurulu: Kocaeli Üniversitesine bağlı fakülte/yüksekokulların yönetim kurulunu
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Çift Anadal Programına İlişkin Esaslar
Çift anadal programının amacı ve açılması
MADDE 5 – (1) Çift anadal (ikinci anadal) programının amacı; kendi bölümlerinde lisans programlarını yüksek başarı seviyesinde sürdüren öğrencilere, istedikleri takdirde ikinci bir dalda lisans diploması almak üzere öğrenim görme imkânı sağlamaktır.
(2) Kocaeli Üniversitesinin herhangi iki bölümü arasında ÇAP uygulanabilir. Bölümlerarası ÇAP, fakülte/yüksekokulların ilgili bölümlerinin ÇAP komisyonları tarafından hazırlanıp ilgili kurul kararı ile Senatoya sunulur. Senatoda onaylanan program izleyen öğretim yılında uygulanır.
Başvuru ve kabul koşulları
MADDE 6 – (1) ÇAP kontenjanları her akademik yıl başında ilgili bölümlerin görüşü alınarak, fakülte/yüksekokullarca yarıyılın başlangıcından bir ay önce ilan edilir. Kontenjan bölümün o yıl birinci sınıfa aldığı öğrenci sayısının %5'inden az %20’sinden fazla olamaz. Başvuru sayısı kontenjandan fazla olduğu takdirde sıralamanın nasıl yapılacağı fakülte/yüksekokulca önceden belirlenir ve kontenjan ilanı ile birlikte öğrencilere duyurulur. Özel yetenek sınavı olan bir bölümde ÇAP yapılacak ise öğrencinin, girişte özel yetenek sınavını başarması gerekir.
(2) Kayıtlı olduğu lisans programından başvurduğu tarih itibarı ile alması gereken tüm dersleri alan ve başaran, ağırlıklı genel not ortalaması en az (3,00) olan öğrenciler, 3 üncü veya 5 inci yarıyıldan itibaren ÇAP programına başlayabilirler. ÇAP için başvurular, yarıyılın başlangıcından 3 hafta önce hem birinci ve hem de ikinci anadal fakülte/yüksekokullarına yazılı olarak yapılır. Yarıyılın başlangıcından 2 hafta önce başvurular değerlendirilir ve kabul edilen öğrenciler ilan edilir. Kabul edilen öğrenciler, normal kayıt haftası içerisinde her iki anadala birden ders kayıtlarını yaptırırlar.
Programın yürütülmesi/uygulanması
MADDE 7 – (1) Çift anadal programları, ilgili bölümün önerisi ile ilgili kurul tarafından her iki programda 3 yıl için seçilecek ÇAP danışmanları tarafından izlenir.
(2) ÇAP’na kabul edilen öğrenciler için, her iki programın ÇAP danışmanları ilgili programların AKTS’ini, program yeterliklerini, derslerin amaç, içerik ve öğrenme kazanımlarını değerlendirerek öğrencinin çift anadal ders planını hazırlarlar. Bu ders planında hem birinci anadal hem de ikinci anadalda öğrencinin alması gereken tüm dersler yazılır. Bu ders planı ikinci anadalın yapıldığı ilgili kurulda görüşülür. Kurulca onaylanan çift anadal ders planında her iki anadaldaki ÇAP danışmanlarının imzaları bulunur. Kurulca onaylanan ders planı ve Üniversitenin ÇAP Yönetmeliği daha sonra öğrenciye imza karşılığı tebliğ edilir. Bu ders planı hazırlandıktan sonra öğrencinin herhangi bir dersten muafiyet isteği ya da plan dışında herhangi bir ders alma isteği değerlendirmeye alınmaz. Her iki anadaldan birinde Senato tarafından onaylanan ders planı ve içeriklerinde değişiklik olmadığı sürece hazırlanan çift anadal ders planında değişiklik yapılamaz.
(3) ÇAP’na kayıtlı öğrencinin ikinci anadal programından alacağı derslerin toplam AKTS’si, ilgili programın toplam AKTS’nin en az % 35’i olmalıdır. Öğrencinin ikinci anadalda alacağı herhangi bir ders, birinci anadalda muaf tutulamaz. Öğrencinin birinci anadalda aldığı herhangi bir ders ikinci anadalda seçmeli dersler yerine sayılabilir.
(4) ÇAP öğrencileri devam ettikleri her iki anadal programlarında 12/8/2010 tarihli ve 27670 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kocaeli Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin hükümlerinden sorumludurlar. Ancak çift anadal programı öğrencileri, her bir anadalda ayrı ayrı, bir öğrencinin ders alma limitlerini kullanabilirler.
(5) ÇAP öğrencileri, derslerinin ve sınavlarının çakışması durumunda ikinci anadalı yaptıkları bölümde birinci ya da ikinci öğretimden ders alabilir ya da diğer öğretim sınav programında ilgili dersin sınavına girebilir. Her hangi bir nedenle sağlık raporu alan bir öğrenci, her iki anadaldan da raporlu sayılır. Benzer şekilde izinli ya da mazeretli olarak yapılan değerlendirmeler her iki anadalı da kapsar.
(6) Her iki anadalda İngilizce destekli eğitim yapılmakta ise ikinci anadalda %30 İngilizce ders alma koşulu aranmaz.
(7) Türkçe eğitim yapan bir anadaldan İngilizce destekli eğitim yapan ikinci anadala geçmek isteyen öğrencilerin ön kayıtları yapılır. Eğitime başlamadan önce (ders kayıtlarından önce) ilgili kurullarca belirlenen İngilizce dil yeterliklerini belgelemeleri ön koşuldur. Dil yeterliğini bu süre içinde veremeyen adaylar, kesin kayıt hakkını kaybederler ve yedek adaylardan dil yeterliğini vermiş olan sıradaki aday programa kayıt edilir. İkinci anadal ÇAP danışmanı tarafından ikinci anadalda %30 İngilizce ders alma koşulu sağlanacak şekilde öğrenciye çift anadal ders planı hazırlanır. Bu planda ikinci anadalın yapıldığı lisans programına kayıtlı öğrencilerin öğrenim süreleri boyunca aldıkları İngilizce dersin eşdeğeri kredide dersin ÇAP yapan öğrenci tarafından alınması sağlanır.
Başarı değerlendirme
MADDE 8 – (1) Öğrencinin kendi bölümünün lisans programı ile çift anadal programının ayrılığı esastır. Öğrencinin birinci anadaldan mezuniyeti ÇAP nedeni ile etkilenmez. Birinci anadaldan mezun olan öğrenciye birinci anadal lisans diploması verilir. Öğrencilerin ikinci anadaldan mezun olabilmesi için birinci anadaldaki tüm dersleri alması ve başarılı olmaları esastır.
(2) ÇAP öğrencilerine, istedikleri takdirde, birinci anadal ve ikinci anadal programları için ayrı ayrı öğrenim belgesi verilir. Her bir öğrenim belgesinde sadece öğrencinin o anadala ait aldığı dersler gösterilir. İkinci anadaldan alınacak olan not durum belgesinde, öğrencinin ÇAP programına başladığı anda muaf tutulduğu dersler de gösterilir.
(3) Her yarı yıl sonunda bölümlerin ÇAP danışmanları tarafından, birinci anadaldaki ÇAP öğrencilerinin yarıyıl sonu not ortalamaları ilgili yönetim kuruluna sunulur. Lisans öğrencilerinin ÇAP’a her iki anadala devam edebilmeleri ve mezun olabilmeleri için her yarı yıl sonu itibarı ile birinci anadala ait genel not ortalaması (GNO)’nın en az 2.50 olması şartı aranır. Ancak, tüm ÇAP süresince birinci anadala ait en fazla bir yarıyıl olmak üzere GNO’sı 2.50’nin altında kalan öğrencilere ilgili fakülte/yüksekokul tarafından uyarı yazısı yazılarak programa devam etme hakkı tanınır. Uyarının yapıldığı yarıyılı takip eden yarıyılda da bu koşulu yerine getirmeyen öğrenciler, ilgili bölüm kurulunun önerisi ve ilgili yönetim kurulunun kararı ile ÇAP programından çıkarılır. Öğrenciler, ÇAP programını kendi istekleri üzerine ve ilgili yönetim kurulu kararı ile istediği zaman bırakabilir. ÇAP'tan iki dönem üst üste ders almayan öğrenci, ÇAP'na devam edemez.
Proje ve staj çalışmaları
MADDE 9 – (1) Çift Anadal Programında hem birinci hem ikinci anadala ait proje ve bitirme çalışmalarının ayrı ayrı yapılması zorunludur. Proje ve bitirme çalışmalarının muafiyeti söz konusu değildir. Stajların eşdeğerliğini ve ikinci anadalda hangilerinin, hangi içerikte ve sürelerde yapılması gerektiğini, öğrencinin ikinci anadal yaptığı bölüm belirler.
Mezuniyet
MADDE 10 – (1) ÇAP programı süresi içinde birinci anadaldan mezun olan öğrencinin öğrencilik işlemleri, ikinci anadala ait bölüm ve fakülte/yüksekokul tarafından yürütülür.
(2) Birinci anadaldan mezuniyet hakkını elde etmek koşulu ile çift anadal programını tamamlayan öğrenciye ayrıca ikinci anadalı yaptığı bölümün lisans diploması verilir.
Katkı payı
MADDE 11 – (1) ÇAP’na tabi öğrenciler, birinci anadaldan mezun oluncaya kadar sadece bu anadala ait, mezun olduktan sonra ise sadece ikinci anadala ait öğrenci katkı payını yürürlükteki yasal mevzuata uygun olarak öderler.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 12 – (1) 9/4/2002 tarihli ve 24721 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kocaeli Üniversitesi Çift Anadal Programı (ÇAP) Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik 2011-2012 eğitim-öğretim yılı başında yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kocaeli Üniversitesi Rektörü yürütür.
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – (1) Bu Yönetmeliğin amacı; Kocaeli Üniversitesinde çift anadal programlarının açılmasına, başvuru ve kabul koşullarına, yürütülmesine ve bitirilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE 2 – (1) Bu Yönetmelik; Kocaeli Üniversitesi çift anadal programlarına ilişkin hükümleri kapsar.
Dayanak
MADDE 3 – (1) Bu Yönetmelik; 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinin (2) numaralı alt bendi ile 14 üncü maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 4 – (1) Bu Yönetmelikte geçen;
a) AKTS: Avrupa Kredi Transfer Sistemini,
b) Birinci anadal: Öğrencinin, başvuru tarihinde kayıtlı bulunduğu lisans programını,
c) Bölüm: Kocaeli Üniversitesi birimlerinin LYS ile öğrenci kabul eden bölümünü,
ç) ÇAP: Çift anadal programını,
d) Çift anadal (ikinci anadal): Öğrencinin başvurduğu ve kabul edildiği ikinci lisans programını,
e) Danışman: Öğrencilerin eğitim, öğretim ve diğer sorunlarıyla ilgilenmek üzere görevlendirilen öğretim elemanını,
f) GNO: Genel not ortalamasını,
g) Kurul: Kocaeli Üniversitesine bağlı fakülte/yüksekokulların kurullarını,
ğ) Rektör: Kocaeli Üniversitesi Rektörünü,
h) Senato: Kocaeli Üniversitesi Senatosunu,
ı) Üniversite: Kocaeli Üniversitesini,
i) Yönetim Kurulu: Kocaeli Üniversitesine bağlı fakülte/yüksekokulların yönetim kurulunu
ifade eder.
İKİNCİ BÖLÜM
Çift Anadal Programına İlişkin Esaslar
Çift anadal programının amacı ve açılması
MADDE 5 – (1) Çift anadal (ikinci anadal) programının amacı; kendi bölümlerinde lisans programlarını yüksek başarı seviyesinde sürdüren öğrencilere, istedikleri takdirde ikinci bir dalda lisans diploması almak üzere öğrenim görme imkânı sağlamaktır.
(2) Kocaeli Üniversitesinin herhangi iki bölümü arasında ÇAP uygulanabilir. Bölümlerarası ÇAP, fakülte/yüksekokulların ilgili bölümlerinin ÇAP komisyonları tarafından hazırlanıp ilgili kurul kararı ile Senatoya sunulur. Senatoda onaylanan program izleyen öğretim yılında uygulanır.
Başvuru ve kabul koşulları
MADDE 6 – (1) ÇAP kontenjanları her akademik yıl başında ilgili bölümlerin görüşü alınarak, fakülte/yüksekokullarca yarıyılın başlangıcından bir ay önce ilan edilir. Kontenjan bölümün o yıl birinci sınıfa aldığı öğrenci sayısının %5'inden az %20’sinden fazla olamaz. Başvuru sayısı kontenjandan fazla olduğu takdirde sıralamanın nasıl yapılacağı fakülte/yüksekokulca önceden belirlenir ve kontenjan ilanı ile birlikte öğrencilere duyurulur. Özel yetenek sınavı olan bir bölümde ÇAP yapılacak ise öğrencinin, girişte özel yetenek sınavını başarması gerekir.
(2) Kayıtlı olduğu lisans programından başvurduğu tarih itibarı ile alması gereken tüm dersleri alan ve başaran, ağırlıklı genel not ortalaması en az (3,00) olan öğrenciler, 3 üncü veya 5 inci yarıyıldan itibaren ÇAP programına başlayabilirler. ÇAP için başvurular, yarıyılın başlangıcından 3 hafta önce hem birinci ve hem de ikinci anadal fakülte/yüksekokullarına yazılı olarak yapılır. Yarıyılın başlangıcından 2 hafta önce başvurular değerlendirilir ve kabul edilen öğrenciler ilan edilir. Kabul edilen öğrenciler, normal kayıt haftası içerisinde her iki anadala birden ders kayıtlarını yaptırırlar.
Programın yürütülmesi/uygulanması
MADDE 7 – (1) Çift anadal programları, ilgili bölümün önerisi ile ilgili kurul tarafından her iki programda 3 yıl için seçilecek ÇAP danışmanları tarafından izlenir.
(2) ÇAP’na kabul edilen öğrenciler için, her iki programın ÇAP danışmanları ilgili programların AKTS’ini, program yeterliklerini, derslerin amaç, içerik ve öğrenme kazanımlarını değerlendirerek öğrencinin çift anadal ders planını hazırlarlar. Bu ders planında hem birinci anadal hem de ikinci anadalda öğrencinin alması gereken tüm dersler yazılır. Bu ders planı ikinci anadalın yapıldığı ilgili kurulda görüşülür. Kurulca onaylanan çift anadal ders planında her iki anadaldaki ÇAP danışmanlarının imzaları bulunur. Kurulca onaylanan ders planı ve Üniversitenin ÇAP Yönetmeliği daha sonra öğrenciye imza karşılığı tebliğ edilir. Bu ders planı hazırlandıktan sonra öğrencinin herhangi bir dersten muafiyet isteği ya da plan dışında herhangi bir ders alma isteği değerlendirmeye alınmaz. Her iki anadaldan birinde Senato tarafından onaylanan ders planı ve içeriklerinde değişiklik olmadığı sürece hazırlanan çift anadal ders planında değişiklik yapılamaz.
(3) ÇAP’na kayıtlı öğrencinin ikinci anadal programından alacağı derslerin toplam AKTS’si, ilgili programın toplam AKTS’nin en az % 35’i olmalıdır. Öğrencinin ikinci anadalda alacağı herhangi bir ders, birinci anadalda muaf tutulamaz. Öğrencinin birinci anadalda aldığı herhangi bir ders ikinci anadalda seçmeli dersler yerine sayılabilir.
(4) ÇAP öğrencileri devam ettikleri her iki anadal programlarında 12/8/2010 tarihli ve 27670 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Kocaeli Üniversitesi Ön Lisans ve Lisans Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği'nin hükümlerinden sorumludurlar. Ancak çift anadal programı öğrencileri, her bir anadalda ayrı ayrı, bir öğrencinin ders alma limitlerini kullanabilirler.
(5) ÇAP öğrencileri, derslerinin ve sınavlarının çakışması durumunda ikinci anadalı yaptıkları bölümde birinci ya da ikinci öğretimden ders alabilir ya da diğer öğretim sınav programında ilgili dersin sınavına girebilir. Her hangi bir nedenle sağlık raporu alan bir öğrenci, her iki anadaldan da raporlu sayılır. Benzer şekilde izinli ya da mazeretli olarak yapılan değerlendirmeler her iki anadalı da kapsar.
(6) Her iki anadalda İngilizce destekli eğitim yapılmakta ise ikinci anadalda %30 İngilizce ders alma koşulu aranmaz.
(7) Türkçe eğitim yapan bir anadaldan İngilizce destekli eğitim yapan ikinci anadala geçmek isteyen öğrencilerin ön kayıtları yapılır. Eğitime başlamadan önce (ders kayıtlarından önce) ilgili kurullarca belirlenen İngilizce dil yeterliklerini belgelemeleri ön koşuldur. Dil yeterliğini bu süre içinde veremeyen adaylar, kesin kayıt hakkını kaybederler ve yedek adaylardan dil yeterliğini vermiş olan sıradaki aday programa kayıt edilir. İkinci anadal ÇAP danışmanı tarafından ikinci anadalda %30 İngilizce ders alma koşulu sağlanacak şekilde öğrenciye çift anadal ders planı hazırlanır. Bu planda ikinci anadalın yapıldığı lisans programına kayıtlı öğrencilerin öğrenim süreleri boyunca aldıkları İngilizce dersin eşdeğeri kredide dersin ÇAP yapan öğrenci tarafından alınması sağlanır.
Başarı değerlendirme
MADDE 8 – (1) Öğrencinin kendi bölümünün lisans programı ile çift anadal programının ayrılığı esastır. Öğrencinin birinci anadaldan mezuniyeti ÇAP nedeni ile etkilenmez. Birinci anadaldan mezun olan öğrenciye birinci anadal lisans diploması verilir. Öğrencilerin ikinci anadaldan mezun olabilmesi için birinci anadaldaki tüm dersleri alması ve başarılı olmaları esastır.
(2) ÇAP öğrencilerine, istedikleri takdirde, birinci anadal ve ikinci anadal programları için ayrı ayrı öğrenim belgesi verilir. Her bir öğrenim belgesinde sadece öğrencinin o anadala ait aldığı dersler gösterilir. İkinci anadaldan alınacak olan not durum belgesinde, öğrencinin ÇAP programına başladığı anda muaf tutulduğu dersler de gösterilir.
(3) Her yarı yıl sonunda bölümlerin ÇAP danışmanları tarafından, birinci anadaldaki ÇAP öğrencilerinin yarıyıl sonu not ortalamaları ilgili yönetim kuruluna sunulur. Lisans öğrencilerinin ÇAP’a her iki anadala devam edebilmeleri ve mezun olabilmeleri için her yarı yıl sonu itibarı ile birinci anadala ait genel not ortalaması (GNO)’nın en az 2.50 olması şartı aranır. Ancak, tüm ÇAP süresince birinci anadala ait en fazla bir yarıyıl olmak üzere GNO’sı 2.50’nin altında kalan öğrencilere ilgili fakülte/yüksekokul tarafından uyarı yazısı yazılarak programa devam etme hakkı tanınır. Uyarının yapıldığı yarıyılı takip eden yarıyılda da bu koşulu yerine getirmeyen öğrenciler, ilgili bölüm kurulunun önerisi ve ilgili yönetim kurulunun kararı ile ÇAP programından çıkarılır. Öğrenciler, ÇAP programını kendi istekleri üzerine ve ilgili yönetim kurulu kararı ile istediği zaman bırakabilir. ÇAP'tan iki dönem üst üste ders almayan öğrenci, ÇAP'na devam edemez.
Proje ve staj çalışmaları
MADDE 9 – (1) Çift Anadal Programında hem birinci hem ikinci anadala ait proje ve bitirme çalışmalarının ayrı ayrı yapılması zorunludur. Proje ve bitirme çalışmalarının muafiyeti söz konusu değildir. Stajların eşdeğerliğini ve ikinci anadalda hangilerinin, hangi içerikte ve sürelerde yapılması gerektiğini, öğrencinin ikinci anadal yaptığı bölüm belirler.
Mezuniyet
MADDE 10 – (1) ÇAP programı süresi içinde birinci anadaldan mezun olan öğrencinin öğrencilik işlemleri, ikinci anadala ait bölüm ve fakülte/yüksekokul tarafından yürütülür.
(2) Birinci anadaldan mezuniyet hakkını elde etmek koşulu ile çift anadal programını tamamlayan öğrenciye ayrıca ikinci anadalı yaptığı bölümün lisans diploması verilir.
Katkı payı
MADDE 11 – (1) ÇAP’na tabi öğrenciler, birinci anadaldan mezun oluncaya kadar sadece bu anadala ait, mezun olduktan sonra ise sadece ikinci anadala ait öğrenci katkı payını yürürlükteki yasal mevzuata uygun olarak öderler.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Yürürlükten kaldırılan yönetmelik
MADDE 12 – (1) 9/4/2002 tarihli ve 24721 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Kocaeli Üniversitesi Çift Anadal Programı (ÇAP) Yönetmeliği yürürlükten kaldırılmıştır.
Yürürlük
MADDE 13 – (1) Bu Yönetmelik 2011-2012 eğitim-öğretim yılı başında yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 14 – (1) Bu Yönetmelik hükümlerini Kocaeli Üniversitesi Rektörü yürütür.
3. ESKRİM VE BİLİM SEMPOZYUMU' na BİLDİRİ GÖNDERİMİ HAKKINDA.....
Bildiri Özet Gönderme | 3 Ocak 2014 |
Bildiri Kabul Tarihi | 7 Ocak 2014 |
Bildiri Tam Metin Gönderimi | 10 Ocak 2014 |
İletişim
|
sempozyum@kocaeli.edu.tr
|
Sempozyum Tarihi
|
17 Ocak 2014
|
SEMPOZYUM KATILIM ÜCRETLERİ | |
TAM KATILIM ÜCRETİ: 50.00 TL
|
İZLEYİCİ KATILIMI: 15.00 TL
|
Katılım Belgesi
Sempozyum Çantası
Öğle ve Akşam Yemeği
|
Katılım Belgesi
Çay ve Kahve
|
SEMPOZYUM PROGRAMI daha sonra ilan edilecektir.
|
Yıldızlar Greko-Romen Milli Takım Gürcistan da
Yıldızlar Greko-Romen Milli Takım Gürcistan da
Dünya Şampiyonası hazırlıkları için Bilecik Söğüt te kamp yapan
Yıldızlar Greko-Romen Milli Takımımız Rustavi turnuvasına katılmak için
Gürcistan a gitti.
Teknik Direktör Akif Canbaş’ın yanında Antrenör olarak Serhat Karakoyun ve Muhammed Yücedağ’ın görev aldığı kafilede Masör olarak Ramazan Oğuz Verim, hakem olarak da genç hakemlerimizden M. Gürhan Yüce görev yapacak.
Turnuvada ülkemiz adına mindere çıkacak Sporcular ;
42 Kg BÜNYAMİN İMECE
CİHAN URHAN
46 Kg H.MURAT ÇANKAYA
50 Kg EKREM ÖZTÜRK
54 Kg HÜSEYİN SAYIN
58 Kg CENGİZ ARSLAN
ABDİ SUCU
68 kg OĞUZHAN YALÇIN
HACI KARAKUŞ
69 Kg SERKAN AKKOYUN
AYTEKİN YILDIZ
76 Kg ALİ CENGİZ
H.BASRİ YILDIRIM
EROL ÖZTÜRK
85 Kg BİLAL ENES YEŞİLÇİÇEK
100 Kg BİLAL GÜNAY
Teknik Direktör Akif Canbaş’ın yanında Antrenör olarak Serhat Karakoyun ve Muhammed Yücedağ’ın görev aldığı kafilede Masör olarak Ramazan Oğuz Verim, hakem olarak da genç hakemlerimizden M. Gürhan Yüce görev yapacak.
Turnuvada ülkemiz adına mindere çıkacak Sporcular ;
42 Kg BÜNYAMİN İMECE
CİHAN URHAN
46 Kg H.MURAT ÇANKAYA
50 Kg EKREM ÖZTÜRK
54 Kg HÜSEYİN SAYIN
58 Kg CENGİZ ARSLAN
ABDİ SUCU
68 kg OĞUZHAN YALÇIN
HACI KARAKUŞ
69 Kg SERKAN AKKOYUN
AYTEKİN YILDIZ
76 Kg ALİ CENGİZ
H.BASRİ YILDIRIM
EROL ÖZTÜRK
85 Kg BİLAL ENES YEŞİLÇİÇEK
100 Kg BİLAL GÜNAY
Atletizm Teknik Kuralları Değişikliği / 2014
10-18 Ağustos 2013 tarihlerinde Moskova’da yapılan Dünya
Atletizm Şampiyonasında toplanan IAAF Yönetim Kurulu ve IAAF Konseyince
benimsenen yarışma kurallarındaki değişiklik, ilave ve düzeltmeler
IAAF’ ye üye 212 ülkeyle beraber ülkemizde de uygulanmaya başlanacaktır.
Atletizm Federasyonu Merkez Hakem Kurulunca değişiklik, ilave ve düzeltmelerin çevirileri yapılmış olup 01 Ocak 2014′ten itibaren tüm atletizm etkinliklerinde uygulanmak üzere ek’ te yayınlanmıştır.
Atletizm Federasyonu tarafından tüm faal hakemlerimize dağıtımı yapılan “Atletizm Teknik Kuralları ” el kitabında gerekli düzeltmelerin yapılarak kullanılması ümidiyle tüm Atletizm Hakemlerimize başarılar dileriz.
Türkiye Atletizm Federasyonu
Merkez Hakem Kurulu
Atletizm Teknik Kuralları kitabında yapılması gereken değişiklikleri görmek için tıklayınız
Atletizm Federasyonu Merkez Hakem Kurulunca değişiklik, ilave ve düzeltmelerin çevirileri yapılmış olup 01 Ocak 2014′ten itibaren tüm atletizm etkinliklerinde uygulanmak üzere ek’ te yayınlanmıştır.
Atletizm Federasyonu tarafından tüm faal hakemlerimize dağıtımı yapılan “Atletizm Teknik Kuralları ” el kitabında gerekli düzeltmelerin yapılarak kullanılması ümidiyle tüm Atletizm Hakemlerimize başarılar dileriz.
Türkiye Atletizm Federasyonu
Merkez Hakem Kurulu
Atletizm Teknik Kuralları kitabında yapılması gereken değişiklikleri görmek için tıklayınız
Salon Federasyon Deneme Yarışmaları / 11 Ocak 2014
Ana Sayfa / DUYURULAR / Salon Federasyon Deneme Yarışmaları / 11 Ocak 2014
Salon Federasyon Deneme Yarışmaları / 11 Ocak 2014
İçindeDUYURULAR, GENEL
3 Ocak 2014
1,016 Görüntüleme
Salon Federasyon Deneme Yarışmaları, 11 Ocak 2014 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilecek.
Türkiye Atletizm Federasyonu’nun 2014 Yılı Faaliyet Takvimi’nde yer alan Deneme Yarışmaları, 11 Ocak 2014 Cumartesi günü Aslı Çakır Alptekin Atletizm Salonu’nda düzenlenecek.
1998 doğumlu ve daha büyük yaştaki sporcuların gençler ve büyükler kategorilerinde mücadele edebileceği yarışlar saat 10:30′da başlayacak. Federasyon Deneme Yarışmaları’nın teknik toplantısı ise 10 Ocak 2014 Cuma günü saat 17:00′da Aslı Çakır Alptekin Atletizm Salonu Konferans Salonu’nda yapılacak.
Salon Federasyon Deneme Yarışmaları’nın statüsünü görmek için tıklayınız
Kayıt Formunu indirmek için tıklayınız
Türkiye Atletizm Federasyonu’nun 2014 Yılı Faaliyet Takvimi’nde yer alan Deneme Yarışmaları, 11 Ocak 2014 Cumartesi günü Aslı Çakır Alptekin Atletizm Salonu’nda düzenlenecek.
1998 doğumlu ve daha büyük yaştaki sporcuların gençler ve büyükler kategorilerinde mücadele edebileceği yarışlar saat 10:30′da başlayacak. Federasyon Deneme Yarışmaları’nın teknik toplantısı ise 10 Ocak 2014 Cuma günü saat 17:00′da Aslı Çakır Alptekin Atletizm Salonu Konferans Salonu’nda yapılacak.
Salon Federasyon Deneme Yarışmaları’nın statüsünü görmek için tıklayınız
Kayıt Formunu indirmek için tıklayınız
Antrenör Eğitim Semineri / Konya
Türkiye Atletizm
Federasyonu’nun 2014 Yılı Seminer Programı’nda yer alan Antrenör Eğitim
Seminerleri’nin birincisi, 11 Ocak 2014 Cumartesi günü Konya’da
düzenlenecek.
Atletizm Federasyonu Orta ve Uzun
Mesafeler Koordinatörü Ali Tunç’un oturum başkanlığını yapacağı eğitim
semineri, 13:00-17:00 saatleri arasında Konya Gençlik Hizmetleri ve Spor
İl Müdürlüğü Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilecek.
Atletizm Federasyonu Eğitim ve Bilim
Kurulu Üyeleri Muzaffer Çolakoğlu ile Rıdvan Çolak, seminere katılacak
olan antrenörlere “Türkcell Yüksek Performans Merkezi” ve “Mesafeciler
İçin Yükselti Antrenmanlarında Son Gelişmeler” konularında eğitim
verecekler.
ÖNEMLİ NOT: Seminere katılmak isteyen katılımcılar, 10 Ocak 2014 tarihi saat 17:00’ a kadar Atletizm Federasyonunun Türkiye İş Bankası Ankara Şubesi TR09 0006 4000 0014 2005 9410 76 no lu hesap numarasına “50 TL” katılım ücretini yatırıp dekontu seminer sırasında kurs yetkilisine vermeleri gerekmektedir. Seminer yerinde kesinlikle tahsilât yapılmayacaktır.Katılımcıların bu konuya dikkat etmeleri önemle duyurulur.
YÜZME HAKEM KURSU DUYURUSU
13-16
ŞUBAT 2014 TARİHLERİ ARASINDA İSTANBUL, GİRESUN,
GAZİANTEP
VE KAHRAMANMARAŞ İLLERİNDE YÜZME HAKEM
KURSU
AÇILACAKTIR.
KURSA
KATILMAK İSTEYENLER DİLEKÇE VE İSTENİLEN
BELGELERİ
KURS AÇILACAK İL GENÇLİK HİTMETLERİ VE SPOR
İL
MÜDÜRLÜKLERİNE BAŞVURACAKLARDIR.
YÜZME
HAKEM KURSUNA KATILACAKLARDA
ARANAN
ŞARTLAR
a)
T.C.
vatandaşı olmak,
b)
2
adet Fotograf
c)
En
az lise ve dengi okul mezunu olmak,
d)
Doğum
tarihindeki ay ve güne bakılmaksızın yıl itibariyle 18 yaşından küçük, 35
yaşından büyük olmamak,
e)
Sağlık
durumu hakemlik yapmaya uygun olmak,
f)
Ceza
kurullarından 3 ay veya daha fazla ceza almamış olmak,
g)
Ağır
hapis veya bir yıldan fazla yahut yüz kızartıcı bir fiilden dolayı hapis
cezasıyla hükümlü bulunmamak
h)
Kursa
katılacak adaylar Garanti Bankası Anafartalar Şubesi TR 15 0006 2000 7110 0006
2988 89 no’lu Türkiye Yüzme Federasyonu hesabına 50 TL. ücret yatırmaları
gerekmektedir.
İSTENİLEN
BELGELER
a)
Dilekçe
(Kursun açıldığı İlin Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Md.lüğüne verilecek)
b)
Nüfus
cüzdanı fotokopisi (18 yaşından küçük, 35
yaşından büyük olmamak)
c)
2
adet Fotograf
d)
Diploma
fotokopisi (En az lise ve dengi okul)
e) Doktor Raporu (Sağlık durumu hakemlik yapmaya uygun olmak)
f) Spor İl Md.den ceza yazısı (Ceza kurullarından 3 ay veya daha fazla ceza almamış olmak)
g) Adli Sicilden Sicil Kaydı (Ağır hapis veya bir yıldan
fazla yahut yüz kızartıcı bir fiilden dolayı hapis cezasıyla hükümlü
bulunmamak)
h)
Ücret
Makbuzu (Kursa katılacak adaylar Garanti
Bankası Anafartalar Şubesi TR 15 0006 2000 7110 0006 2988 89 no’lu Türkiye
Yüzme Federasyonu hesabına 50 TL. ücret yatırmaları gerekmektedir.)
(İstenilen Belgelerin
Toplanması Ve Şartlara Uygunluğunun Kontrolünün
Sorumluluğu İl Müdürlüğündedir)
Hakan AKTAÇ
Genel Sekreter
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)